809 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında Petrol Ofisi lehine 18.06.1990 tarihli ve 15 yıl süreli Petrol Ofisi lehine tesis edilmiş intifa şerhi ile Altunç Turizm lehine tesis edilmiş 06.01.1994 tarihli 25 yıl süreli kira şerhinin terkini istemi-
Mernis adresine yapılan tebligatın da iade edilmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligatın yapılması gerekirken, somut olayda; davalı ...’ye gerekçeli kararın doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca; davalı ...’ye gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı şekilde, usulsüz yapıldığı ortadayken Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talebinin süresinde olduğu kabul edilerek, işin esasına girilmesi gerekirken istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı- Davalı ... adına çıkarılan tebligatın adreste bulunmaması nedeni ile...adlı kişiye tebliğ edildiği, tebliğ tutanağında, tebliğ yapılan kişinin muhatabın aile fertlerinden veya hizmetçilerinden birisi olduğunun açıklanmadığı, bu şekilde, usulsüz tebliğ edildiği ortadayken Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talebinin süresinde olduğu kabul edilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun süreden reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı- Korunma kararı alınmış olan kişi küçük ise yasal temsilcisine, ergin ise korunma altına alınan kişiye yöneltilmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği- Mahkemece, davalı kooperatifin ticaret siciline yeniden kayıt edilmesi suretiyle tüzel kişiliğini kazanması amacıyla davacıya ihya davası açması için uygun bir süre verilmesi, açılacak ihya davasının sonunda kooperatifin ihyasına karar verilmesi halinde tüzel kişiliği yeniden tesis edilecek kooperatif hakkındaki işbu davaya devam olunarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı kooperatif adına usulüne aykırı şekilde Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebligat yapılmak suretiyle davaya katılımı sağlanmaksızın karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalının cevap dilekçesinde 12 tane tanık bildirdiği, mahkemece celsede “davalı vekiline dinletmek istediği 2 tanığı bildirdiğinde bu iki tanığın celp edilerek dinlenmesine” karar verildiği ve davalı tarafça da 12 kişilik listeden 2 tane tanık ismi bildirdiği ve mahkemece davalı tarafın sadece bu tanıklarının dinlenildiği görülmekle, mahkemece hukuki dinlenilme hakkı gereğince sonuca davalının isimlerini ve adreslerini bildirdiği tanıklar dinlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafa yapılan ilk tebligat mernis adresinin kapalı olması sebebiyle Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre muhtara bırakılmak suretiyle usulüne uygun olmadan yapıldığı, davalının yargılamaya katılmadığı, davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek yargılama yapılması gerekirken, hukuki dinlenilme hakkına aykırı olarak yapılan yargılama sonucu karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, üç kişilik jeolog ya da jeomorfolog ile bir harita mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, taşınmazın farklı noktalarında gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan verilerin incelenmesi, açılan gözlem çukurlarının harita üzerinde işaretlenerek gösterilmesi ve kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisinin fen bilirkişi tarafından kroki üzerinde gösterilmesi, farklılık olursa sebebinin açıklattırılması, davaya konu taşınmazın kadastro tespit tutanaklarının ve tapu kaydının tüm tedavüllerinin getirtilerek, tapunun oluşumuna esas, Hazine'nin taraf olduğu herhangi bir mahkeme kararının olup olmadığı hususunun da gözönünde bulundurulması, varsa komşu parseller ile ilgili oluşturulan kıyı kenar çizgisi ve komşu parsellerin kıyı kenar çizgisine ilişkin durumunun araştırılması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpoteğin kaldırılması isteğine ilişkin davada; kolluk tutanağı ile yurtdışında yaşadıkları tespit edilen davalılara dava dışı ... Tarım ve Hayvancılık Nak. Ltd. Şirketinin adresinde tebligat yapılmış olmasının doğru olmadığı- Davalılar ile dava dışı şirket arasında menfaat çatışmasının bulunduğu, aralarındaki menfaat çatışması nedeniyle, davalılara şirket adresinde yapılan tebligatların usulsüz olduğu, davalılara usulüne uygun tebligat yapılmadan ve savunmaları alınmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı-
Her ne kadar mahkemece, gerekli olmadığı halde duruşma günü tayin edilmiş ve dava dilekçesinde tebligata elverişli bir adres bildirilmediğinden davacının, adres kayıt sisteminde yer alan adresine duruşma günü ve saatini bildirir davetiye gönderilmiş ise de posta memurunca, tebligat evrakı üzerine, muhatabın adresinin kapalı olduğu ve imzadan imtina eden komşusu ...'a haber verildiği şerh düşülerek 7201 sayılı TK'nın 21/2. maddesine göre muhtara teslim edildiği, ancak anılan yasa hükmü uyarınca muhatabın adreste bulunmama nedeniyle ilgili herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi komşusuna da bu hususun sorulmadığı anlaşıldığından, davacıya yapılan bu tebligatın usulüne uygun olmadığı, bu durumda mahkemece, davacıya duruşma günü ve saatini bildirir davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek duruşmaya katılımı sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açılan duruşmaya usulüne uygun şekilde davet edilmeksizin, davanın takip edilmediğinden söz edilerek dosyanın işlemden kaldırılmasının ve üç aylık süre sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, “... Asliye hukuk mahkemesinin 2009/... sayılı dava dosyasında davalının şahsi bir işine bağlı 10.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alındığı, avukatlık kanunu 164 md. gereğince %15 oranla 1.500,00-TL ve karşı yan vekalet ücreti olarak 1.200,00-TL ye hak edildiği, yine... Asliye hukuk mahkemesinin 2012/... esas sayılı dava dosyasında açılan manevi tazminat davasına yönelik olarak aynı kanunun 164 md. gereğince %15 tutarla 750,00-TL vekalet ücreti ile 1.200,00-TL karşı yan vekalet ücretinin oluşacağı, bu şekilde toplam vekalet ücreti alacak bedelinin 5.100,00-TL olduğu...” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.100,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verildiği, ancak mahkemece taraflar arasındaki öncelikli uyuşmazlık konusu olan, “azlin haklı olup olmadığı” hususu ile ilgili yeterli inceleme ve değerlendirme yapılarak, %15 üzerinden akdi vekalet ücreti hesabının gerekçesi oluşturularak ve 5.100,00-TL toplam vekalet ücretinin nasıl hesaplandığı da açıklanarak şüphe yaratmayacak şekilde denetime açık olarak gerekçe oluşturulması gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-