Temyiz incelemesi yapılan kararda, fazlaya ilişkin hakkın ne olduğu, hatır taşımasının neden var kabul edildiği ve neden indirim yapılmadığı, davalı tarafça yapılan ödemenin hangi sırada indirildiğine ilişkin gerekçelere yer verilmediğinden hükmün denetlenemediği, belirtilen biçimde usul kuralına esaslı aykırılık söz konusu olduğundan kararın bozulmasına karar vermek gerektiği- Hüküm fıkrasında “Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak, birden fazla müterafik kusur indirimi sebebinde, tek bir indirim oranı uygulanacak olması, her ne kadar dosyada, müteveffanın, hatır taşımasının bulunduğu anlaşılmakla birlikte, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, hakimin tazminattan mutlaka indirim yapması gerekmeyeceğinden, mahkememizce takdiren, hatır taşıması mevcut ise de, bu nedenle herhangi bir indirim uygulanmasına yer olmadığına, takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle, talep doğrultusunda...” ifadelerinin hükmün gerekçe kısmında yazılması gereken hususlar olduğu dikkate alındığında hüküm fıkrasında bu ifadelere de yer verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemenin ilk hükmüne ilişkin bozma ilamında, yeniden tazminat hesabı yapılmasını gerektirir bozma sebebi de bulunmadığı halde mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilecek şekilde güncel 2019 yılı asgari ücretleri kullanılarak yeniden tazminat raporu alınarak daha yüksek tazminat miktarı belirlenmesinin, yine, davacıların fazlaya ilişkin hakları bulunmadığı halde sırf güncel asgari ücretlerin uygulanarak yeni alınan tazminat raporu ile kazanılmış haklar ihlal edilecek şekilde, gerekçesi belirtilmese de “davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına” karar verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-Sigortacılık Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde HMK hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı-Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacı vekilinin ıslah dilekçesinin tebligat yasasına uygun olarak davalı vekiline tebliği gerektiği-
Mahkemece, dava dilekçesinin, adrese kayıt sistemindeki adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması, davalının elverişli adresinin tespit edilememesi halinde ise Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" başlıklı 28. maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekirken yasal olmayan gerekçeyle hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; baba olmadığı iddia edilen kişi ile baba olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler kendilerinin ölü iseler bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, mahkemece; davalıya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, adı geçen davalının savunmasının alınması ve varsa delilleri toplanmalı, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, 1427 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden ...'ın, ölmüş ise temin edilecek mirasçılık belgesine göre yasal mirasçılarının davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Davalılardan ...’nun yargılama sırasında 10.12.2017 tarihinde öldüğü, mirasçıları davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edildiği anlaşıldığından, mahkemece, adı geçen davalının ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının davaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davada taraf olarak yer almayan kayıt maliklerinin; ölü olmaları halinde ise temin edilecek mirasçılık belgelerine göre yasal mirasçılarının davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
Fiziki dosyanın kaybolmuş olması nedeniyle UYAP sisteminden yazdırılarak oluşturulan dosya içerisinde tebligat tutanaklarının bulunmadığı, UYAP sisteminde de taralı olmadığı, PTT Sorgusunda ise davalıya bir defa dava dilekçesinin, bir defa da gerekçeli kararın tebliğe çıktığı 21. maddeye göre muhtara teslim şeklinde yazılı olduğu, mahkemece temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararda tebligatın 21/2 ye göre yapılarak kararın kesinleştirildiği belirtildiğinden, davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan TK'nun 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatı usulsüz olup temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmediği- Davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek biçimde taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esastan karara bağlanmasının doğru görülmediği-
Mahkemece, taraf teşkili sağlanarak savunma ve deliller toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve HMK'nun 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-