Eldeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, yargılama devam ederken davalılardan ...’nun öldüğünün, mirasçılarının davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, o halde mahkemece davacı vekiline davalı ... mirasçılarını davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/1 maddesi uyarınca; tarafların iki hafta içinde rapora itiraz edebileceklerine ilişkin hüküm gözardı edilerek ve HMK 27. maddeye aykırı olarak savunma hakkı kısıtlanarak iki haftalık süre dolmadan karar verilmesini hatalı olduğu-
Mahkemece davacı tarafa belirtilen mirasçılık belgeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dava açmak üzere süre verilerek açılan davanın sonucu beklenildikten sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken iki mirasçılık belgesi arasındaki çelişki giderilmeden ve bu mirasçılık belgeleri hükme esas alınarak paydaşlığın giderilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Eldeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, davaya konu taşınmazın 5403 sayılı Yasa uyarınca toplulaştırma işlemi sebebiyle pasif hale geldiği ve davacının dava konusu taşınmazdaki hissesini satış yoluyla devrettiği ve taşınmazda paydaşlığının sona erdiği görüldüğünden, mahkemece, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilip, davacının paydaşlık durumunun devam edip etmediğinin ve diğer paydaşların davaya devam edip etmek istemediğinin belirlenmesi gerekeceği, mahkemece, davacının payını devrettiğinin ve diğer paydaşlarının davaya devam etmek istemediğinin belirlenmesi halinde ise davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı-
Mahkemece, vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de; mirasçı ...’a ve mirasbırakanın kendisinden önce .............. tarihinde ölen kardeşi ... mirasçılarından ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e duruşma günü ve vasiyetnamenin onaylı örneğini içerir şekilde tebligat çıkartılıp tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde evrak bulunmadığının görüldüğü, bunun yanında, mirasçı ...’a yapılan duruşma günü ve vasiyetname tebligatının Tebligat Kanunu'nda belirtilen ilke ve kurallara aykırı olarak TK'nın 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, mirasçı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nın 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu da görüldüğünden, mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 596/2. maddesi uyarınca, gerektiğinde mirasbırakanın mirasçılık belgesi temin edilerek tespit edilecek tüm mirasçılar ve diğer ilgililer usulüne uygun çağrılmadan, vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Cılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/11/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava ortaklığın giderilmesi isteği-
Davalı adına çıkarılan dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligat evrakı bila tebliğ iade edilmiş olup mahkemece davalı ...’a bu dosya kapsamında usulüne uygun yapılmış bir tebligat olmadığı halde davalının yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulmasının ve davalıya usulüne uygun tebligat yapılmamış olmasına rağmen uygulama imkanı bulunmayan TK m.35’e göre gerekçeli kararın tebliği ile hükmün kesinleştirilmesinin 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiği-
Davalı ...'nin yargılama sırasında vesayet altında olduğu ve davalılardan ...'nin vasi olarak tayin edildiği anlaşıldığından, adı geçen davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmemesi bakımından ...'ye vesayeten vasi ...'ye usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanıp savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda, davalı tarafından inkâr edilen sözleşme ilişkisinin ve sözlü sipariş verildiği iddiasının, kesin ve yazılı deliller ile ispatlanamadığı; hatırlatılmasına rağmen akdin varlığı konusunda yemin teklif etme hakkının kullanılmadığı, dolayısıyla davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen direnme kararının yerinde ve doğru olduğu-