Çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hâsıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Velayet düzenlemesinde analık babalık duygularından önce çocukların bedeni ve fikri gelişmesine önem verilmesi gerekeceği-
Velayetin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu nitelikteki davalarda kendiliğinden araştırma ilkesi uygulandığından, davanın açılmasından ve hatta hükmün verilmesinden sonra doğan ve gelişen olayların ileri sürülmesinin usule aykırı olmadığı-
Çocuğun davacı baba yanında kalması halinde, onun fikri ve bedeni gelişimine engel olacak nitelikte mevcut veya muhtemel bir tehlikenin varlığı da ispatlanamamış olduğundan, küçüğün velayet hakkının davacı babaya verilmesi gerekeceği-
Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında her hafta C.rtesi günü başlayıp Pazar günü sona eren kişisel ilişki tesisi anneyi eve bağımlı hale getirip velayet görevini gereği gibi ifasını da engelleyeceğinden baba ile küçük arasında ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki kurulması gerekeceği-
Velayet hususunda ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekeceği-
Velayetin ana veya babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu, küçükler Rüzgar ile D.'nın halen anneleri P.'ın velayeti altında olup velayet usulüne uygun olarak kaldırılmadan vesayet altına alınmaya ilişkin davaya bakılamayacağı, velayetin kaldırılması konusunda dava açması ve bu hususta bir karar getirmesi için davacıya mehil verilerek eldeki dava bekletici mesele kabul edilip, oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesinin gerekeceği-
Velayeti anneye verilen müşterek çocuk çok küçük olup yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğundan müşterek çocuk ile baba arasında 1-31 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki çocuğun yaşına göre uzun süreli olup, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesi bakımından çocuğun yararına uygun olmayacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağı-