Davacının boşanma davasından sonra doğan müşterek çocuk T… ile kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği, bu istemin velayetin düzenlemesi talebini de kapsayacağı, müşterek çocuk T…'ın velayeti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden kişisel ilişki düzenlenmesinin doğru olmadığı-
Müşterek çocukların velayeti kesinleşen boşanma kararı ile babaya verilmiş, anne velayetin babadan alınarak kendisine verilmesini istese de velayet kamu düzeni ile ilgili olduğundan kabulün sonuç doğurmayacağı-
Ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak davada birlikte hareket edilmesinin gerekeceği, ana veya babanın birinin açtığı davaya diğerinin sonradan onay verebileceği ve davaya devam edileceği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım ve şefkatine muhtaç 2004 doğumlu küçüğün Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması doğru olmadığı gibi, küçüklerin birbirlerinden ayrılmasının da onların bedeni ve fikri gelişimine olumsuz etki yapacağı-
Mahkemece çocukların velayetleri konusunda 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5.maddesinde belirtilen uzman ya da uzmanlardan görüş alınarak, 1999 doğumlu R.'nın geldiği yaş itibariyle idrak çağında olduğu da gözönünde bulundurularak Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6.maddeleri uyarınca velayeti konusunda görüş ve tercihinin sorulması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre velayet konusunda karar verilmesinin gerekeceği-
Tarafların müşterek milli hukukları Türk hukuku olup; Türk hukukuna göre, evlilik devam ettiği sürece eşlerin çocukları üzerinde müşterek velayet sorumluluğuna sahip oldukları-
Küçüğün kanunen annesinde olan velayet hakkının kaldırıldığına ilişkin herhangi bir karar bulunmaksızın babaannesinin vasi tayinine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu-