Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde küçüğün babaya bırakılamayacağı-
Müşterek çocuk nüfusa kayıtlı değil ise, taraflara nüfusa kaydettirmeleri hususunda usulünce süre verilip bu eksikliğin giderilmesi sonrasında müşterek çocuğun velayeti ve kişisel ilişki hususunda bir karar verilmesi gerektiği-
Velayetin babadan alınıp anneye verilmesine ilişkin kararın, henüz kesinleşmeden açılan bu davada ileri sürülen velayetin değiştirilmesi sebepleri ile bundan önceki karara karşı temyiz sebebi olarak ileri sürüldüğü, o kararın Yargıtay'ca onanarak kesinleşmiş olduğu, bu sebeblerin artık velayetin yeniden değiştirilmesinin gerekçesi olamayacağı-
Mahkemece doğrudan ya da görevlendireceği 4787 sayılı Yasanın 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlar aracılığıyla velayeti hakkındaki çocuğun görüşünün alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek velayet düzenlemesi yapılması gerekeceği-
Anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği halde anne bakım, şefkatine muhtaç 2006 doğumlu çocuk ve 2008 doğumlu çocuğun Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Mahkemece 4787 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca görevlendirilecek uzman vasıtasıyla inceleme yapılması; tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile çocuğa bakım olanakları konusunda bilgi toplandıktan sonra çocuğun velayetinin düzenlenmesi gerekeceği-
Velayet hakkına sahip olanın, bu hak çerçevesinde, çocuğun yasal temsilcisi sıfatıyla çocuk malları üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için kural olarak hakimin iznine ihtiyacı olmadığı-
Boşanma davalarında, karşı dava açıldığında; boşanma talebi olmadan yalnızca velayet, maddi/manevi tazminat ve benzeri taleplerin söz konusu olması durumunda; boşanma talebi olmadığı için maddi/manevi tazminat talebinin boşanmanın feri niteliğinde sayılmayacağı (TMK 174) ve tazminat talepleri açısından nispi peşin harç alınacağı-
Mahkemece idrak çağındaki çocuk dinlenip, uzman incelemesi de yaptırılarak velayet hakkında düzenleme yapılması gerekeceği-