Mahkemece boşanma kararı verildiğinden bu kararla birlikte ortak çocuğun velayeti konusunda talep olmasa da re'sen bir düzenleme yapılması gerekeceği-
Çocuğun yararı ile ana ve babanın yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararının tercih edilmesi; iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların velayet konusundaki tercihlerine, mahkemenin gereken önemi vermesi gerekeceği-
TMK'nun 336/1. fıkrasına göre, evlilik devam ettiği sürece anne ve baba velayeti birlikte kullanacak olup, anne ve babanın çocuklar adına velayeten açabilecekleri davayı ayrı ayrı değil birlikte davacı sıfatı ile açmaları gerekeceği-
Evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş; anne ve babanın çocuğu velayetleri çerçevesinde temsil edeceği bu emredici kuralın ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerli olacağı- Kural olarak eşlerin birlikte dava açmaları gerekir ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koymasıyla velayetin birlikte kullanılması şartı gerçekleşmiş olacağından yeterli olacağı ancak diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı takdirde davanın red edilmesi gerektiği-
Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması gerekip, bu nedenle, mahkemece çocuğu başkasına bırakma, ihmal etme, kaçırma, iradi olarak terk etme, yönlendirme hususları ile tarafın velayet talebinin olup olmaması, şiddet uygulaması, sadakatsizliği, ekonomik durumu, mesleği, yaşadığı ortam, kötü davranışı, alkol bağımlılığı, sağlığı, dengesiz davranışlarının dikkate alınması gerekeceği-
Velayetin düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olduğundan feragate değer verilmeyeceği ve hakimin tarafların isteği ile bağlı olmaksızın çocuğun yararını gözetmesi gerekeceği-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç çocuğun Türk Medeni Kanununun 182. ve 336/2. maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılmasının usul ve kanuna aykırı olacağı-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç çocukların babanın velayetine bırakılmasının usul ve kanuna aykırı olacağı-
Velayetin anneye verilmesi halinde, çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair inandırıcı bir delil yok ise velayetin anneye verilmesi gerektiği-
Çocuğun nüfusa tescil edilmemiş olmasının, velayetinin düzenlenmesi gerekliliğini ortadan kaldırmayacağı-