Velayeti anneye verilen müşterek çocuk çok küçük olup yaşı nazara alındığında anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğundan müşterek çocuk ile baba arasında 1-31 Temmuz tarihleri arasında kurulan kişisel ilişki çocuğun yaşına göre uzun süreli olup, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesi bakımından çocuğun yararına uygun olmayacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacağı-
Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım, şefkatine muhtaç müşterek çocuğun babanın velayetine bırakılmasının usul ve kanuna aykırı olacağı-
Tanınması istenen yabancı mahkeme kararında velayet konusunda hüküm oluşturulmamış olması Türk kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturmayacağı, velayete ilişkin düzenlemenin sonradan da istenebileceği-
Bir ebeveynin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışta bulunması velayetin o ebeveyne verilmemesi için tek başına yeterli olmadığından mahkemece çocukların üstün yararları gösterilmesi; gerektiğinde uzman incelemesi de yaptırılmak suretiyle velayet düzenlemesi yapılması gerekeceği-
Çocukların velayetlerinin anneye verilmesinde çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişimlerini olumsuz etkileyecek bir durum bulunup bulunmadığı yönünde uzman bilirkişilerden görüş alınarak sonucu uyarınca velayet düzenlemesi yapılması gerekeceği-
Velayet görevini yerine getirmede gerekli özenin gösterilmesi gerekeceği-
Velayetin kamu düzenine ilişkin olduğu, velayet düzenlemesinde aslolanın çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki bakımdan yararı olduğu, davacı babanın, annesi yanında bulunan müşterek çocukların şiddete maruz kaldığını ileri sürerek, bu hususta Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunduğunu bildirdiği ve adli raporlar ile şiddet iddiasına yönelik verilmiş olan koruma kararını delil olarak sunduğu, iddianın gerçekleşmesi durumunda, belirtilen olayların velayetin değiştirilmesi veya kaldırılması sebebi olacağı, velayete ilişkin düzenleme henüz kesinleşmeden böyle bir durumun ortaya çıkması halinde hakimin, çocuğun yararını gözeterek düzenlemeye re’sen müdahale ederek değiştirebileceği-
Eşlerden birinin tek başına, diğer eşin onayı almadan, velayetleri altındaki çocuğun yaşının düzeltilmesi için dava açamayacağı–
"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi"nin iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara kendilerini ilgilendiren davalarda dava ile ilgili tüm bilgileri almak, kendisine danışılmak ve kendi görüşünü açıklamak olanağının sağlanması hakkını tanıdığı-
Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere özellikle de hısımlara tanınabilir; ancak; kişisel ilişki kurulmak istenen küçüğün anne ve babası evli ve sağ olduğu halde husumet sadece çocuğun annesine yö­neltilmiş, babası davalı olarak gösterilmemiş­ olduğundan velayet hakkı sahiplerinden babanın da davaya dahili ile onun göstereceği kanıtlar toplanmadan eksik hasımla karar verilemeyeceği-