'Kira alacağının tahsili ve tahliye' istemli kiracı ve kefil hakkında yapılan icra takibinde, her iki borçlu hakkındaki takibin kesinleşmesi üzerine, kiralayanın sadece kiracının taşınmazdan tahliyesini istemesi gerekeceği, icra mahkemesinin, kendiliğinden 'kefil' hakkında tahliye kararı veremeyeceği-
'Asıl kira borcu'nun faiz, icra giderleri, avukatlık ücreti vb. eklentilerinin ödenmemesinin temerrüde neden olmayacağı (BK. 84; şimdi; TBK. mad. 100 uyarınca icra dosyasına yatırılan paranın öncelikle faiz ve giderlere mahsup edilemeyeceği)–
Yargılama sonunda icra mahkemesince duruşmada teklif edilen 'kısa karar'a aykırı biçimde gerekçeli karar yazılamayacağı
Takipte taraf olmayan kişinin başvurusu üzerine icra mahkemesince tahliye kararı verilemeyeceği-
Mirasçılardan birisinin, borçlu-kiracı hakkında 'tüm kira alacağı için' takipte bulunup tahliye isteyemeyeceği
İcra mahkemesince yerinde 'keşif' yapılarak, 'tanık' dinlenerek sonuca varılamayacağı-
Kira sözleşmesinde kira süresinin sona ermesi halinde yeni başlayacak kira döneminde, kira bedelinin, «‘EURO'daki’, ‘Dolar'daki’ artış (enflasyon) oranına göre", "kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde artırılarak" vb. şeklindeki belirlemeler açık bir hüküm içermediğinden, yeni artırılacak kira miktarının tespitinin yargılamayı gerektireceği- (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 344. maddesinde "tarafların yenilenen kira döneminde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalarının, bir önceki kira yılında üretici fiyat endekslerindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağı" öngörülmüştür.)
Kira sözleşmesinde belirtilen 'senelik kira artış oranı'nın kira devam ettiği sürece takip eden dönemler için de geçerli olduğu
Ödeme üzerine "kira borcu bulunmadığını" (ödediğini) icra dairesine bildirmeyen kiracının, icra mahkemesindeki "tahliye kararı verilmesine ilişkin" duruşmada, "kira borcu bulunmadığını, kira borcunu kiralayana takipten önce ödemiş olduğunu" ilk kez ileri sürebileceği