İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu,talebin aynı nedenlerle reddi halinde alacaklının diğer tarafın talebi üzerine icra tazminatına mahkum edilmesi gerekeceği-
Taşınmazın tahliye tarihinden sonraki kira alacağı yönünden kiracının sorumluluğunun tahliye tarihi ile kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesi için gereken makul süre kira parası ile sınırlı olduğu-
Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan, alacaklı kiralayan tarafından da ciro edildiğinden, kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesi, kira parasının tahsili bakımından öncelikle ticari senetlerin tahsiline ilişkin yollara müracaat edilmesi gerekeceği-
Kefaletin geçerli olabilmesinin, kefilin sorumlu olacağı miktarın ve kefalet süresinin belirlenmiş olması koşuluna bağlı olduğu, ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira sözleşmesine konulan böyle bir koşulun, kefil kefalet süresini ve sorumlu olacağı miktarı bilemeyeceğinden ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokacağından geçerli olmadığı-
Kira sözleşmesinde “kefaletin kiracılık ilişkisinin devam ettiği sürece geçerli olacağı”nın kararlaştırılmış olmasının geçerli olmayacağı-
Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan-alacaklıya teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlama yükümlülüğünün kiracı-borçluya ait olduğu; anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekeceği; alacaklı-kiralayan tarafından anahtarın teslim alınmaması halinde, kiracının mahkemeden “tevdi mahalli” tayinini isteyerek veya notere anahtarı teslim edip, bu hususu kiralayana tebliğ ettirerek kiralananı teslim borcunu yerine getirmiş olacağı-
Taşınmazın, sözleşme süresinden önce tahliye edilmesi durumunda “tahliye tarihinden sonraki dönem için” kiracının sorumluluğunun, taşınmazın aynı koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre ile sınırlı olduğundan, mahkemece kiralananın anahtarının usulünce teslim edilip edilmediği belirlenerek, “tahliye tarihine kadarki kira alacağının tahsiline” karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmelerine konulan “yeni kira döneminde kira parasının ‘DİE’nin açıkladığı oranda artış yapılacağı’, ‘ÜFE, TÜFE ortalamasına göre kiranın artırılacağı’, ‘kira artışlarının her yıl İstanbul Ticaret Odasının belirlediği TÜFE oranında olacağı’ , ‘kira artışının TEFE-TÜFE oranında yapılacağı’, ‘kira artışının enflasyon oranında yapılacağı’ vb. şeklindeki kayıtların geçerli olmayacağı-
Birden fazla kiralayan bulunması halinde, icra takibi ve tahliye davasının “zorunlu dava arkadaşı” olan kiralayanlarca birlikte açılması gerekeceği; kiralayanlardan takip talepnamesindeki ve ödeme emrindeki eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı kiralayanlardan birisinin başlattığı icra takibine dayalı olarak “tahliye kararı” verilemeyeceği-
“Adi kefil” hakkında takip yapılabilmesi için BK.’ nun 486. maddesi (şimdi; TBK. mad. 585) uyarınca “kefalet akdinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takip yapılıp da alacaklının hatası olmaksızın takibin semeresiz kalması veya borçlu aleyhine Türkiye’ de takip yapılmasının imkânsız hale gelmesi” gerektiği (Not: Yeni TBK. mad. 585'e göre; borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşulu da eklenmiştir.); bu koşullar gerçekleşmeden kefil hakkında doğrudan icra takibi yapılamayacağı gibi, buna dayanarak da “itirazın kaldırılması” nın istenemeyeceği-