Alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İİK. mad. 121 gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı-
Borçlu paydaşa ait payın müstakilen haczi ve satışı mümkün olduğundan taşınmaz ile ilgili alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı, dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olduğundan mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, ancak İİK. mad. 121 uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, yasada, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbar edileceği hakkında bir düzenleme bulunmadığı, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de göz önünde bulundurularak mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından yapılan icra takibi sonucu alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteği-
Borçlu muris adına kayıtlı iken davalılara intikal eden ve iştiraken malik oldukları parselde kain 2 no.lu bağımsız bölüm niteliğinde taşınmazda, takip borçluları dışında başkaca paydaş bulunmadığından, taşınmazın bu haliyle haczi ve satışı mümkün olmakla, davacının ortaklığın giderilmesini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Davanın açıldığı tarihte bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışını isteyebileceğinden bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
Mahkemece, dava konusu taşınmazın paydaşlarına kesinleşen ilamının infaz ettirilmesi için uygun bir süre verilerek, verilen süre sonunda karar infaz ettirilirse en son tapu kaydı getirtildikten sonra dava konusu taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekeceği, mahkemece verilen süre sonunda kesinleşen tapu iptali ve tescil hükmü infaz ettirilmez ise dava konusu taşınmazın mevcut hali ile satışına karar verilmesi gerekeceği-
Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabi de olsa alacaklının 5403 sayılı Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanunu'nun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışının mümkün hale geldiği-
İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmesi gerekeceği-Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekeceği-