Yapılan yasal değişiklikle 15.05.2014 tarihinden itibaren alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı-
Davalı borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacının) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince bu davayı açmasında hukuki yararının kalmadığı-
Bedeli sıra cetveline konu olan, borçlunun iştirak halinde malik olduğu taşınmazdaki borçluya ait paya, şikayet olunanın alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/695 E. sayılı dosyasında, 25.11.2010 tarihinde haciz konulduğu, şikayet olunanın haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde, İİK'nın 121. maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemesi'nden yetki alarak, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde ortaklığın giderilmesi davası açtığı, bu nedenle süresi içinde satışın talep edilmiş olduğu ve şikayet olunanın haczi düşmediğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyet rejimine tabi de olsa alacaklının 5403 sayılı Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanunu'nun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün haline geldiğinden bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı, bu durum kanun değişikliğinden kaynaklığından usuli kazanılmış hakkın da oluşmayacağı-
5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinde sonradan yapılan yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden, alacaklının (davacının) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı-
Satışa konu taşınmazın elbirliği (iştirak halinde) değil, paylı (müşterek) mülkiyet şeklinde tasarruf edildiği anlaşıldığından, borçlunun müşterek mülkiyet konusu taşınmazdaki payının, ortaklığın giderilmesine ilişkin dava açılmasına ve karar alınmasına gerek bulunmaksızın satışının yapılabileceği, bu durumda gerekmediği halde İİK.'nun 121. maddesi uyarınca alınan yetkiye dayanarak ortaklığın giderilmesi davası açılmış olsa dahi bu davanın, satış isteme süresini kesmeyeceği-
Yargılama sırasında yapılan yasa değişikliği nedeniyle paylı mülkiyete konu taşınmazlardaki payların bölünmeden mevcut hali ile satılması mümkün hale geldiğinden ve dava konusu paylı mülkiyete konu taşınmazda borçlunun 45/81 hissesinin de satışının mümkün olduğu, bu nedenle davacının artık bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
Borçluların paylı malik oldukları taşınmazlardaki paylarının satışı halinde elde edilecek bedel borcu karşılamaya yetiyor ise elbirliği ortağı olduğu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair karar tarihinden sonra taşınmazda yenileme çalışmaları yapıldığından, taşınmaz yeni parsel numarası aldığından dolayı yeni oluşan parsel üzerinden değerlendirme yapılarak bir hüküm kurulması gerekeceği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddinin gerekeceği-