5403 sayılı Kanunu'nun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün haline geldiğinden bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
Yapılan yasal değişiklikle 15.05.2014 tarihinden itibaren alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yoluyla satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararının kalmadığı-
Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyet rejimine tabi de olsa alacaklının 5403 sayılı Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanunu'nun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün haline geldiğinden bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, ancak İİK'nun 121. maddesi uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, Yasa'da, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbar edileceği hakkında bir düzenleme bulunmadığı, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de göz önünde bulundurularak mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atayacağı-
Borçlu davalı, dava konusu taşınmazlarda paylı malik olduğundan kendisine ait haczedilen payının doğrudan icra yoluyla satışının mümkün olduğu, davacı alacaklının İİK'nın 121. maddesi gereğince bu davayı açmasında hukuki yararının mevcut olmadığı-
Dava konusu taşınmazın paylı maliklerinden davalının Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1003 Esas sayılı dosyasında, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi için açmış olduğu davanın sonucunda dava konusu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi halinde alacaklı tarafından diğer borçlunun payının doğrudan haczettirilerek icra yoluyla satışı istenebileceğinden bu davanın dinlenme olanağı kalmayacağı, bu itibarla mahkemece davalı açılan davanın HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi gerekeceği-
105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesatla ilgili olarak ise paydaşlar arasında muhdesatın aidiyeti hususunda çekişme bulunmadığı anlaşıldığından bu parselin oran kurulmaksızın arz ile muhdesatın birlikte satılarak, satış bedelinin paydaşlara tapu kaydındaki payları oranında dağıtılması gerekeceği- Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-