Dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının olmadığı- Söz konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlu davalının payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekeceği-
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekeceği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekeceği- Borçlu ortağın payı belirlenip, borç miktarının tespiti ile borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken, on adet taşınmazın satışına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu taşınmazda kain on adet bağımsız bölüm tapuda muris adına kayıtlı iken yargılama sırasında infaz ettirilen miras taksim sözleşmesi gereğince elbirliği mülkiyeti sona ererek tüm mirasçılar ayrı ayrı bağımsız bölüm malikleri olduklarından, dolayısıyla borçlu davalının maliki olduğu bağımsız bölümlerin haczi ve satışı mümkün hale geldiğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
Borçlu paydaşa ait payın müstakilen haczi ve satışı mümkün olduğundan taşınmaz ile ilgili alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı, dava konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi olduğundan mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İİK. mad. 121 gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı-
İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, ancak İİK. mad. 121 uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, yasada, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbar edileceği hakkında bir düzenleme bulunmadığı, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de göz önünde bulundurularak mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlu muris adına kayıtlı iken davalılara intikal eden ve iştiraken malik oldukları parselde kain 2 no.lu bağımsız bölüm niteliğinde taşınmazda, takip borçluları dışında başkaca paydaş bulunmadığından, taşınmazın bu haliyle haczi ve satışı mümkün olmakla, davacının ortaklığın giderilmesini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-