Alacaklının, borçlu hakkında yaptığı takip kesinleşmiş olup, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin borçlunun müteveffa annesinden borçluya intikal edecek hisseleri üzerine haciz konulması talebi üzerine trafikte muris adına kayıtlı araç kaydı üzerine borçluya intikal edecek hisse üzerine haciz konulduğu, borçlunun UYAP üzerinden alınan Aile Nüfus kayıt tablosuna göre murisin geriye mirasçı olarak sağ kalan eşi ile, biri borçlu çocuklarının kaldığı, hacze konu araçta intikal işlemi yapılmadığından pay oranları belli olmaksızın iştirak halinde adı geçen mirasçılara kaldığı, aracın bu halde yakalanması halinde icra müdürlüğünce borçlunun iştirak halindeki hissesinin doğrudan satışı imkanı bulunmadığı, alacaklı şikayetçinin İİK'nın 121. maddesine göre iştirak halinde mülkiyete konu araç satışı için, icra mahkemesinden yetki belgesi alıp, yetki belgesine dayanılarak hisseli malın satış şeklinin mahkemeden sorulması, bu karara göre satışın yapılması gerektiğinden, icra müdürlüğünün şikayete konu edilen işlem ve kararında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, takip dosyasında davacı alacaklı vekili tarafından henüz satış talebinde bulunulmadığı, satış avansının yatırılmadığı, bu zorunluluk yerinde getirilmeden İİK'nun 121.maddesine göre satışın ne şekilde yapılması gerektiğine dair mahkemesinden talepte de bulunulamayacağına göre yakalama ve kıymet takdir işlemlerine geçilemeyeceği-
Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devrinin mümkün olduğu- Kanun değişikliğinden kaynaklı usuli kazanılmış hak oluşmayacağı-
Adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu olduklarına ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabileceği ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabileceği-
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabileceği- Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunlu olduğu- İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmesi gerekeceği-
Adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kar veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait mevcut bir hakkın haczine karar verilemeyeceği-
Şikayetçinin icra dosyasında taşınmazlara 22.12.2008 tarihinde haciz konulduğu, 2 yıl olan satış isteme süresinde 13.10.2010 tarihinde, İİK'nın 121. maddesi gereğince verilen yetki üzerine ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu işlemler süresince 22.12.2008 tarihinde konulan haciz için satış isteme süresi duracağından bu dosyanın haciz tarihinin 22.12.2008 olduğunun kabulü gerektiğinden şikayetin kabulü gerektiği-
Şikayetçinin icra dosyasında taşınmazlara 22.12.2008 tarihinde haciz konulduğu, 2 yıl olan satış isteme süresinde 13.10.2010 tarihinde, İİK'nın 121. maddesi gereğince verilen yetki üzerine ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu işlemler süresince 22.12.2008 tarihinde konulan haciz için satış isteme süresi duracağından bu dosyanın haciz tarihinin 22.12.2008 olduğunun kabulü gerektiği-
Yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, HUMK mülga mad.440 uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin kararları karar düzeltmeye tabi olmasa da, dairenin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararında maddi hata bulunması nedeniyle davalının karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği- Ortaklığın giderilmesi davasına dayanak teşkil eden takip dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının incelenmesinde ise taşınmazın bağımsız bölümü üzerinde bulunan haciz şerhinin düştüğü belirtilerek kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, UYAP üzerinde yapılan kontrolde dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin de kaldırıldığının anlaşıldığı, haczin yenilendiğine ilişkin bir belge ve bilgi bulunamadığı bu nedenle, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığı-
İİK mad. 121'de belirtilen "..icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar" hükmüne başvurulmadan terekedeki elbirliği halinde tasarruf edilen bir malın borçlu mirasçının borcundan dolayı satılması mümkün olmayacağı-
Mirasçının, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunması halinde sulh hakiminin, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde-(varsa)-itirazlarını bildirmeye davet etmesi gerektiği- Diğer mirasçıların, elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceği- Mirasçılara gönderilecek davetiyede bu durumun bildirilmesinin zorunlu olduğu ve meşruhatlı davetiye çıkarılmadan yargılamaya devam edilmesinin doğru olmadığı- Tapu kayıt maliklerinin ölü mü sağ mı olduğunun,ölü iseler mirasçılarının belirlenebilmesi ve taraf teşkilinin denetlenebilmesi için gerek idari yoldan gerekirse dava yoluyla (soyadı düzeltimi ya da malikin tarafların murisi olduğu ile ilgili tespit davaları açılması suretiyle) tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi için davacıya yetki ve süre verilmesi, sonucunun beklenmesi tapu kayıtlarında düzelme yapıldıktan sonra ölü olduklarının anlaşılması halinde veraset ilamlarının noksansız olarak temin edilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerektiği-
