Borçlu olan murisin dava konusu taşınmazdaki payı mirasçılarına intikal ettirilerek paylı mülkiyete dönüştürüldüğünden, alacaklı davacı doğrudan bu payları haczettirerek satışını isteyebileceğinden artık bu davayı açmakta hukuki yararının kalmadığı-
Borçlu paydaş yargılama sırasında paylı malik haline geldiğinden ve paylı mülkiyete konu taşınmazlarda borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden ve satışı istenebileceğinden davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı, dolayısıyla paylı mülkiyete tabi taşınmazlar ile ilgili alacaklı tarafından ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı-
Borçlu hissedarın payının değeri tespit edilerek ve borçlu paydaşın borçlu olduğu icra takip dosyasındaki dava tarihi itibariyle güncellenmiş toplam borç miktarının icra müdürlüğünden sorularak borca yetecek miktarda taşınmazın satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden dava konusu taşınmazların tamamının satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yapılan yasal değişiklikle 15.05.2014 tarihinden itibaren alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararının kalmadığı-
Dava konusu taşınmazlarda borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilmesi, alacaklının alacağının icra dosyasından kapak hesabı suretiyle belirlenmesi, borcu karşılayacak sayıda taşınmazın satışına karar verilmesi gerekeceği-
Yapılan yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacının) dava konusu taşınmazlar yönünden İİK'nın 121. maddesi gereğince yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığından davanın reddi gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi talep edilen taşınmazda borçlu davalının müstakil payı mevcut olup alacaklı davacı tarafından haczedilen bu payın doğrudan icra yoluyla satışı istenebileceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
Yargılama sırasında borçlunun davalı 17.01.2014 tarihli dava dilekçesiyle dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi için dava açtığını beyan ettiğinden, buna ilişkin dava dilekçesini dosyaya sunduğundan, aşamalarda da bu savunmasını tekrarladığından, bu davanın sonucunda verilecek karar görülmekte olan davadaki dava konusu taşınmazların diğer paydaşlarının durumunu etkileyeceğinden, sözü edilen davanın HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılarak ve sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekeceği-
Yapılan yasal değişiklikle 15.05.2014 tarihinden itibaren alacaklı (davacı) tarafından borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmadığı-