Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu, mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminatın az olduğu-
2. HD. 26.02.2019 T. E: 644, K: 1679-
2. HD. 26.02.2019 T. E: 2017/6778, K: 1673-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumları gözetilerek davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 26.02.2019 T. E: 370, K: 1701-
2. HD. 26.02.2019 T. E: 2018/2142, K: 1642-
Davalının cevap dilkeçesinde velayet, nafaka, manevi tazminat ile çeyiz eşyası ve takı alacağı talebinde bulunduğu, ön inceleme duruşmasında ayrıca maddi tazminat istemini beyan ettiği, isteme ilişkin davacı tarafın muvafakatinin olmadığı, maddi tazminat talebi hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” hükmedilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Boşanmaya neden olan olaylarda; her iki eş de eşit derecede kusurlu olup, birinin kusurunu diğerinin kusurundan üstün tutmanın mümkün bulunmadığı, o halde, eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu- Faiz isteği olmadığı halde, istek aşılarak faize hükmedilemeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Taraflar aynı yerde oturdukları gibi kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de öneminin bulunmadığı, kaldı ki, değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, o halde, aynı yer, ayrı yer ayrımına gidilmeksizin çocuğun üstün menfaati doğrultusunda kişisel ilişki düzenlenmesi gerekeceği-