Davanın; davalılar tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın tazminine ilişkin, manevi tazminat davası olup Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklandığı, davacının tüm aşamalardaki iddia ve beyanları dikkate alındığında Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayanan manevi tazminat istemi bulunmadığı gibi davacı ile davalının evliliklerinin de halen devam ettiğinin görüldüğü, gerçekleşen bu durum karşısında, bu davaya bakma görevinin Asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 2018/1029, K: 1323-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 2018/1489, K: 1334-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 2018/335, K: 1331-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı erkeğin sürekli olarak eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığının, birlik görevlerini yerine getirmediğinin; kadının da birlik görevlerini yerine getirmediğinin anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına göre ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşullarının oluştuğu-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 297, K: 1357-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı erkek yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu- Ortak çocukların bizzat ya da istinabe yoluyla eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması ve gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 926, K: 1321-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı kadının mahkemece sadakatsizlik olarak kabul edilen eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda olduğunun anlaşıldığı, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları dikkate alındığında davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebebiyet verilen olaylarda kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu- Boşanmaya neden olaylarda davalı- karşı davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmış olup, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının kadın yararına oluştuğu- Kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacı kadına kusur olarak yüklenilen birlik görevlerini yerine getirmediği vakıasına ise davalı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığından bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmesinin mümkün olmadığı- Boşanma sonucu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekeceği- Dinlenen davacı kadın tanıklarının kadına, düğünde her biri 40 gr. 6 adet bilezik ile tam, yarım ve çeyrek altın, hediyelik altın kolye ve küpe takıldığını bu altınların bileziğe dönüştürüldüğünü, kadının 11 adet bileziğinin olduğunu, bu bileziklerin erkeğin iş yeri açması için bozdurulduğunu beyan ettikleri, davalı erkek tanığının da altınların bir kısmının erkek tarafından bozdurulduğunu belirttiği, tanık beyanları ile davacı kadının, dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ispat ettiği, o halde kadının ziynet alacağı davasının sadece varlığı ispatlanan 5 adet 40'ar gram bileziğin bilirkişi tarafından hesaplanan 17.700 TL'lik miktar yönünden kabulü gerekeceği-