Davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığının, ilk derece mahkemesince yüklenen "Hakaret, aşırı kıskanç tavırlar sergilediği ve eşine eski sevgilim M. gibi sarılıyorsun" kusurlarını kabul ettiğinin anlaşıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kadına terk ihtarı gönderdiği, kadının kusursuz olduğu yönündeki belirlemesi ve yine tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek kendi içinde çelişki oluşturması doğru olmadığı gibi; ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen "Eşi ile yaşamak istemediği, eşiyle birlikte yatmak istemediği, ayrı yattığı, eşini dövdüğü" kusurlarının duyuma dayalı olup kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışın aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, Türk Medeni Kanıınu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının erkek yararına oluştuğu- Davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup yararına TMK'nın 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 2017/3709, K: 1838-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 903, K: 1735-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 2017/7183, K: 1705-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 2017/3233, K: 1727-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 2017/3624, K: 1846-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin eşini aldatmak suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin, doğum sebebiyle hastaneye yatırılan eşinin yanında ve ona destek olmadığının, eşini istemediğini söylerek evden kovduğunun, davacı-karşı davalı kadının ise eşi için şerefsiz dediğinin, eşinin ailesini kastederek hepsi yalancı şeklinde sözler sarf ettiğinin, köylü diyerek eşini aşağıladığının, ailesinin köyden getirdiği yoğurt peynir gibi yiyecekleri pis deyip çöpe attığının, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı dava erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hal böyle iken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin doğru olmadığı- Boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşullarının oluştuğu-
2. HD. 27.02.2019 T. E: 2017/1504, K: 1826-
Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuğun kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğu, bu hususu hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate almasının gerektiği-
İstinaf üzerine bölge adliye mahkemesince “Davalı kadının aynı birimde birlikte çalıştığı erkek ile hafta sonları da dahil iş ilişkisi çerçevesinde değerlendirilemeyecek düzeyde telefon görüşmelerinin olduğu, davalının belirttiği muhafazakar yaşam tarzıyla bu durumun bağdaşmadığı, davacının da davalıya sinkaflı küfür ettiği, davalının sadakate aykırı davranışı nedeniyle davacıya göre daha fazla kusurlu kabul edilmesi gerektiği, bu eylemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu” gerekçesiyle davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de; toplanan delillerden davalı kadının eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığının anlaşıldığı, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemeyeceği-