2. HD. 25.02.2019 T. E: 2018/823, K: 1627-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek ağır kusurlu olup, erkeğin bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarını zedeler nitelikte olduğu, kadın lehine kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları gözetilerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği- Mahkemece kolluk marifetiyle yaptırılan sosyal ve ekonomik durum araştırma tutanağına göre, davacının işten yeni ayrıldığının, abisinin yanında sessiz kaldığının bildirildiği, kadının ise dava dilekçesinde eşinden dolayı işten çıktığını beyan ettiğinin ve mahkemece de kadın çalıştığı için yoksulluk nafakasına hükmedilmediğinin anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında kadının bir işte çalışıp çalışmadığı hususunda dosya kapsamına göre çelişkinin mevcut olduğu, bu bağlamda mahkemece, davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise düzenli bir işi ve kendisini yoksulluktan kurtaracak sürekli bir gelirinin olup olmadığı, işten çıkmış ise işten kendi isteği ile mi ayrılıp ayrılmadığı hususları irdelenmeden eksik incelemeyle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin eşine birden fazla fiziksel şiddet uyguladığının, erkeğin annesinin de kadına fiziksel şiddet uyguladığının, davacı kadının ise eşine hakaret ettiğinin ve eşinin ilk evliliğinden olan kızına olumsuz davranışlar sergilediğinin anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü gerekeceği- Boşanma sonucu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kadın yararına verdiği maddi ve manevi tazminatın miktarı bakımından istinaf incelemesi yapılması gerekeceği-
Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlardan erkeğin eşini habersiz olarak ve harçlık vermeden ortak konutta bırakıp gitmesi sonrasında kadının bir süre ortak konutta yalnız kaldığının, komşularının maddi ve manevi yardımı ile geçinecek hale gelmesine sebebiyet vererek ekonomik şiddet uyguladığının, bu vakıanın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığının anlaşıldığı, davalı-davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda kusursuz eş aleyhine maddi ve manevi tazminata karar verilemeyeceği, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 maddesi koşullarının oluşmadığı-
2. HD. 20.02.2019 T. E: 2017/1672, K: 1479-
2. HD. 20.02.2019 T. E: 2017/1903, K: 1516-
Her ne kadar tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik fiziksel şiddet ve kısıtlamalarının olduğu, bu halde eşinin ailesinden fiziksel şiddet gören kadına evi terk kusurunun yüklenemeyeceği, kaldı ki erkeğin evlilik sonrası eşini kendi ailesi yanına bırakarak yurt dışına gittiği, kadını müşterek konutta değil, erkeğin ailesinin yanında kaldığı, terke konu evin müşterek konut olmadığı, yine ilk derece ve bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen "Karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu" vakıasına konu ceza dosyası incelendiğinde birbirine şiddet uygulayanlar arasında davalı-karşı davacı kadının bulunmadığı, bu halde üçüncü kişilerin davranışlarının tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesinin eşine yönelik şiddet ve kısıtlamalarına sessiz kalan davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun, davalı-karşı davacı kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığının kabulü gerekeceği- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığının, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin anlaşıldığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar vermek gerekeceği-
2. HD. 19.02.2019 T. E: 2017/5415, K: 1349-
Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin edeceği- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu kabul edilmişse de; davalı-karşı davacı kadının eşinin ilk evliliğinden olan çocuklarına terbiye etme adına şiddete yönelik davranışlarda bulunduğu, davacı-karşı davalı erkeğin ise annesinin evliliğe olumsuz yönde müdahalesine izin verip annesinin sözü ile hareket ettiği, evine bir süreliğine gelip gitmediği, sonrasında da eşine barışmak istemediğini söyleyerek eşini ailesinin evine bıraktığı anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, boşanma sonucu kadının erkeğin maddi desteğini yitirdiği, o halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına maddi tazminata karar vermek gerekeceği-