Davacının, ”davalıdan maddi ve manevi tazminatlarının olmadığına”ilişkin beyanının, tazminatlardan feragat niteliğinde olacağı-
Nişanın bozulması nedeniyle açılan maddi- manevitazminat davasında; davalının ve davalının dava dışı babasının harcını da ödemek suretiyle karşılık dava açtığı ancak asıl davada, davalı olarak yer almayan dava dışı babanın karşı dava açamayacağı bu durumda her iki dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmak suretiyle, karar ve ilam harcı ile vekalet ücretinin de buna göre hesap edilmesi gerekeceği-
Ortada geçerli bir evlilik birliği olmadığından davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasına aile mahkemesi'nde bakılamayacağı-
Hatalı kusur belirlemesine dayanılarak davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin doğru olmayacağı-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı ve bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden davalıdan kaynaklanan maddi bir olayın varlığı kanıtlanmamış olduğundan davacı kadının manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı değil, davalının ağır kusurlu olduğu, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun kabulü ile davacının manevi tazminat talebinin reddine dair verilen kararın isabetsiz olacağı, boşanmada ağır kusurlu olan taraf yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davacıdan kaynaklanan davalının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde başka bir olay da kanıtlanamadığından davalının manevi tazminat isteğinin reddi gerekeceği-
Tazminat taleplerinden feragat eden davalı kadının lehine tekrar maddi-manevi tazminat hükmedilemeyeceği ve feragatin ancak irade bozukluğu halinde geçersiz olacağının kabul edilebileceği-