Evli biriyle birliktelik yaşayan kimsenin bu davranışının diğer eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı oluşturacağı ve dolayısıyla manevi tazminat sorumluluğu doğacağı-
Tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusur bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmanın manevi tazminatın takdirinde zorunlu olacağı-
Tarafların kusur durumları dikkate alındığında her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu, birinin kusurunun diğerinden üstün tutulamayacağı ve eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemeyeceği-
Davada kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek davalı kocadan kaynaklanan başkaca maddi bir hadisenin varlığını gösteren kanıt bulunamadığından, davacı eş yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gibi, başka bir erkekle birlikte yaşayan davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre davalı kadın yararına maddi tazminata hükmedileceği-
Her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu davada, davacı kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmetmenin doğru olmayacağı- Davacı kadının çalışıp, düzenli bir gelir elde etmesi karşısında tedbir nafakası takdirinin bozmayı gerektireceği-
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında maddi-manevi tazminat miktarının arttırılmasına, davacı kadın ve davacı kadın yanında kalan müşterek çocukları yararına tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Eşlerden biri tamamen kusurlu iken, tarafların eşin kusurlu kabul edilerek, kusuru bulunmayan kadının tazminat isteminin reddinin isabetsiz olduğu