Başbakan ve siyasi parti lideri olan davacının bulunduğu mevki ve yüklendiği mesuliyetlerin eleştirilere açık, hoşgörülü ve tahammüllü olmasını gerektireceği, siyasi tartışmaya ilişkin dava konusu basın açıklamasının sert eleştiri niteliğinde ve kişilik haklarının ihlali kastıyla söylenmediği gerekçesi ile açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı (kadın)ın sadakatsiz davranışlar içine girmesine karşılık, davacı (koca)nın da eşine bir çok kez fiziksel şiddet uyguladığı ve sürekli hakaret ettiği anlaşıldığından, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunmaları sebebiyle davacı (koca) yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-davacı (koca)nın, kadına göre daha ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından, az kusurlu olan tarafa uygun miktarda maddi ve manevi tazminat ödemekle sorumlu tutulması gerekeceği-
Boşanma ve tazminat taleplerine ilişkin davada, kocanın, yakınlarının şiddetine maruz kalmasına tepki göstermemesi ve eşine sahip çıkmamasının, koca bakımından kusur teşkil edeceği ve bu tutumun kadının kişilik haklarını zedeleyeceği-
Boşanma davasında manevi tazminat talebine ilişkin davada, davalının evlilik birliğine dair görevlerini yerine getirmemesinin ve bağımsız konut temin etmemesinin tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemeyeceği, davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olayın varlığı da kanıtlanamamış ise, davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekeceği-
Boşanma istemine ilişkin davada, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırıyla ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat takdir edileceği ve maddi ve manevi tazminat taleplerine faiz uygulanması talebi olduğu halde; faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olacağı-
Boşanma istemine ilişkin davada, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre maddi tazminata hükmedileceği-
Boşanma istemine ilişkin açılan davada, maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerektiği- Süresinden sonra karşı dava açılması halinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma istemine ilişkin davada, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmakta ve boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiş olacak ise, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi, ayrıca bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde,davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında görülen boşanma davasında, davacı'nın eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, eşini kastederek "eninde sonunda ondan boşanacağım" dediği, eşinin mesleği ve kilosuyla alay ettiği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, buna karşılık davalı'nın davacı eşine "annen gelsin sana karılık yapsın" dediği, eşine bıçakla saldırdığı, kocasına beddua ettiği, ailesini istemediği, hastalığı sebebiyle yaşadıkları şehre gelen davacının babasını ve ailesini evine kabul etmediği, geldiklerinde "aç köpekleri niye getirdin" dediği, bu halde boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmakta ise, eşit kusurlu taraf yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-