Mahkemece tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalının ön inceleme ve bundan sonra icra edilen tahkikat duruşmasına davet edilmeksizin ön inceleme ve tahkikatın icrasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, bozmaya uyulduğu bozmaya uyulduğuna göre mahkeme bozmanın içeriği ile bağlı olduğu- Boşanma sebebi olarak kabul edilen olayların davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı-
Boşanmaya sebep olan fiili ayrılığın tek başına manevi tazminatı gerektiren bir olgu olmadığı-
Davalı erkek eşin düğün yapmaktan ve birlikte yaşamaktan kaçındığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak boşanma sebebi olarak kabul edilen ve erkek eşe kusur olarak yüklenilen bu davranışların, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği-
Boşanmanın fer'i niteliğinde olan tazminatların, boşanmanın kesinleşmesiyle muaccel (ödenebilir) hale geldiği- Tazminatlar için dava tarihinden değil, kararın kesinleşmesinden itibaren faize hükmedileceği-
Hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası isteminin reddinin doğru olmadığı-
Kocanın, eşine müşterek eve dönmesi için ihtar gönderdiği, bunun üzerine kadının açtığı boşanma davası sonucunda mahkeme kararı ile geçimsizlik ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği, tarafların bu dönemde ayrı yaşadıkları, reddedilen boşanma davasından sonra kocanın, eşinin babasını arayarak hakaret ve tehdit ettiği, bu durumda eşinin ailesine hakaret ve tehdit eden davacı koca boşanmaya neden olaylarda tamamen kusurlu olup, davalı kadına yüklenebilecek bir kusur bulunmadığından davalı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası isteminin reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği (818 s. BK. mad. 47)- Haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat talebiyle açılan davada, olay tarihi, olayın gelişimi, yaralanma derecesi gibi ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, daha uygun düzeyde tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Boşanma sonucu hükmedilecek maddi ve manevi tazminat hesaplanırken tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatin dikkate alınması gerektiği-