Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabileceği, davacı; TMK'nun 995. maddesi uyarınca satış bedeli ödeninceye kadar hapis hakkına sahip olup, bu satış bedeli ödeninceye kadar aynı zamanda taşınmazdan yararlanabileceği, satıcı geçerli bir sözleşme yapmadığı takdirde aldığı satış bedelini geri vermeye mecbur olduğu, bu nedenle alıcı, satıcının ferağ vermesini ister, ferağ verme yönündeki ümidi kesildiği tarihte, verdiği parayı isteme hakkı doğacağı, işte satış parasının geri verilmesi davalarında zamanaşımının başlangıcı bu ümidin kesildiği veya satışın yapılmasının imkan dahilinden çıktığı ya da tapuda devir yapma olanağının ortadan kalktığı tarih olduğu-
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı HMK'nın 120 (1086 sayılı HUMK'un 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Mahkemece, alanında uzman jeoloji mühendisinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yerinde yeniden keşif yapılması, taşınmazın eski hale getirilip getirilmediğinin denetime olanak verecek şekilde saptanması, eski hale getirilmemiş ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamında değinildiği şekilde tazminatın hesaplanıp taşınmazın işgal edilen bölümünün rayiç değeri de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İstisnai haller hariç ecrimisil davalarında Türk Medeni Kanunu'nun 701 ila 703. maddeleri ve  aynı Yasanın 702/4. maddesinin gözetilmesi gerekeceği-   Ecrimisil, haksız işgalcinin mülkiyet sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan kâr olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil bölünebilir nitelik taşıdığından terekedeki ortaklığı oluşturan her bir ortağın kendi payı oranında ecrimisil istemesine yasal bir engel bulunmadığı- 
Bilindiği üzere, ecrimisil davaları haksız fiil benzeri davalar olup, bu davalarda ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan zarar istenebileceği- Dava tarihinden sonra gerçekleşen ecrimisil tazminatı ise ancak ayrı bir davanın konusunu oluşturabileceği- Dava açıldıktan sonraki dönem için, yeni bir dava açılmadıkça ıslah yolu ile de olsa talepte bulunulamayacağı-
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı HUMK'nın 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Çekişme konusu taşınmazda davacı da paydaş olduğu halde taşınmazdan yararlanamadığı, payına karşılık çekişmesiz olarak kullanabileceği bölümün bulunmadığı, intifadan men koşulunun da gerçekleştiği belirlenmek suretiyle ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı-
Eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu-
İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
Ecrimisilin; malikin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatı olduğu-  Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebileceği-  Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabileceği, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı olmadığı-  Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği-