Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- Eldeki dava 06/09/2011 tarihinde açılmış olup, geriye doğru 5 yıllık ecrimisil istendiği, tüm bu hususlar gözetildiğinde, hem 1985 tarihli kamulaştırma ile mülkiyetin davalı Belediye’ye geçmiş olması, hem de ecrimisil istenen dönemde ecrimisil istenen yapıların zeminde mevcut olmaması nedeniyle haksız kullanım oluşmadığı gözetildiğinde eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı-
Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu ve bu hususun TMK'nun (TMK) 684. maddesinde açıkca vurgulandığı- Ne var ki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceğinin öngörüldüğü, böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı ya da ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlandığı- Bir kimse kendisine veya yasanın himâye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı- İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucunun imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyduğu, hemen belirtilmelidir ki; söz konusu kanun maddeleri yapılara yönelik olduğu ne var ki, kanun koyucunun amacı hiç bir kusuru bulunmayan eski maliki korumak olduğuna göre, bu maddelerin kıyasen ağaçlara uygulanmasının adil bir yol olacağı-
Dava açılırken yatırılması gereken başvuru harcı ile peşin harcın davacı Kayyım'dan tahsil edilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Yargıtay bozma kararına uyulmakla taraflar lehine kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece bozma kararında gösterilen hususların yerine getirilmesi gerekeceği- Davalar birleştirilse de ayrı olma özelliklerini koruyacağından asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Ecrimisil isteğine ilişkin davada, davacı isteğinin 1086 sayılı HUMK.nun 4. ve 8. maddeleri dikkate alındığında Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görev sınırı olan 7.780,00 TL nin üzerinde olduğu, davanın tamamının değeri itibariyle mahkemenin görevsiz olduğu, davanın değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu-
Ecrimisil (haksız işgal tazminatı), haksız eylem olarak nitelendirildiğine göre her davalının kendi eyleminden sorumlu olması gerekeceği-
Ecrimisilin (haksız işgal tazminatının), zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu- 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği- Ecrimisilin, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarar olduğu, bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkin davada, davacıların kullanımına bırakılan bölüme, davalıların haksız elatmasının bulunmadığı davacıların kullandığı yer bulunduğu saptandığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-