Mahkemece dosya üzerinden karar verilip, alacaklı vekilince şikayete yönelik cevap verilmediğinden şikayetçinin vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı-
Alacaklı vekili duruşmaya gelmediği gibi, davaya da cevap vermediği, davada bir emek ve mesaisi bulunmadığından alacaklı lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği-
Borçlunun duruşmada kendisini bir vekille temsil ettirdiği, borçlu lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Vekalet ücretinin vekil vasıtası ile tahsili için yapılan takipte vekalet ücreti istenilmesini engelleyen bir yasal düzenlemenin bulunmadığı-
İcra takibinin tek alacaklı tarafından yapıldığı, paraya çevirme giderlerinin de icra takibini yapan alacaklı tarafından yapılmış olduğu, takip dosyasında satış masrafının 10.557.00 TL olduğu, alacaklı tarafından toplam 34 adet parselin satışının istendiği anlaşıldığından ve satış masraflarına isabet eden kısmın tüm taşınmazların muhammen bedellerine göre oranlama yapmak suretiyle bulunması gerektiğine göre ve şikayete konu taşınmazların ihale bedellerinin, muhammen bedellerinin %40’ını ve paraya çevirme masraflarını karşıladığı uyuşmazlıkta ihalenin feshi talebinin reddedilmesi gerektiği-
İcra mahkemesinde görülen dava ve işlerde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece borçlunun şikayeti kabul edilip takibin iptaline karar verildiğine ve kendisini bir vekille temsil ettirdiği de anlaşıldığına göre, yargılama giderlerinin alacaklı taraftan tahsiline karar verilmemesi ve borçlu lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ve duruşmasız işler için öngörülen miktarda vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Bütün alacaklıları ilgilendiren haciz, muhafaza ve satış masraflarının satış bedelinden öncelikle ayrılması gerekeceği, avukatlık ücretinin bu kapsamda olmadığı ve öncelikle ayrılmasının hatalı olduğu-Alacağın Fon tarafından temlik alındığı tarihte yürürlükte bulunan 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15/3 üncü maddesine göre Fonun, her türlü alacakları ve devraldığı alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam edebileceği gibi, takibi devam ettirmekten ve/veya davanın takibinden feragat ederek devraldığı alacağın kaldığı yerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsiline de karar verebileceği-
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet-