Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktan, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerektiği- Dava konusu olayda miras bırakanın davalı gelinine yapmış olduğu temlikin bakım karşılığı olduğu, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, başka bir ifadeyle işlemin gerçek iradeyi yansıttığı anlaşıldığından, ivazlı akitlerde tenkisin de mümkün olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
Muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebileceğine göre, miras bırakanın ölümünden 10 yıl kadar sonra eldeki davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteği-
Miras bırakanın alım güçleri bulunmayan ve birlikte yaşadığı erkek evlatlarına yapmış olduğu pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiğinin kabulü gerekeceği-
Muvazaada görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706, Türk Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
TMK'nun 706., TBK 227. Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca, taşınmazların satış işlemlerinin resmi memur önünde yapılması zorunlu olup, harici yapılan satışlara değer izafe etmenin olanaksız olduğu-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesinin gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerektiği-
Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği-