İhalenin feshine ilişkin dava dilekçesinde ileri sürülen iddialara ilişkin delillerin tamamı dava dosyası ve ilgili icra dosyası içerisinde mevcut olmakla; Bölge Adliye Mahkemesince dava dilekçesinde iddia edilen hususlar ve kamu düzenine ilişkin re'sen incelenmesi gereken hususlar hakkında dava dosyası ve icra dosyasındaki deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, iade yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince "ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine" dair hüküm kurulduktan sonra, çelişkili olarak, "...dava dilekçesinde ileri sürülen bir takım hususların değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine..." karar verilmesinin de hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçinin istinaf talebi kısmen kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğine göre, şikayetin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak nitelikte hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkemenin kararının düzeltilmesine hükmedildiği, gerçekleşen hale göre bu konuda eda hükmü oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, yerel mahkemenin maddi tazminata ilişkin kararının kaldırıldığı, gerçekleşen hale göre, bu konuda eda hükmü oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçinin süresinde, süre tutum dilekçesi vererek istinaf isteminde bulunması ancak gerekçeli kararın tebliğine rağmen yasal 10 günlük süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunmaması halinde, kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, Uyap sistemi üzerinden taranan tebliğ evrakının incelenmesi üzerine, takip dosyasında iade edilmiş tebligat bulunmadan doğrudan borçlunun mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı gerekçesi ile istinaf istemi kabul edilmiş ise de; Dairemizin kararı üzerine borçlunun bilinen (aynı zamanda mernisi olan) adresinden iade edilen tebligat evrakı aslının takip dosyası içerisinde mevcut olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını geri çevirme sebebi saydığı yani ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak eksik hususların kendisi tarafından tamamlanması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği- İlk derece mahkemesince gösterilen deliller hiç toplanmamış ve hiç değerlendirilmemiş olmadığından Bölge Adliye Mahkemesi’nin bu kararının HMK.m.353/1-a-6 yanlış uygulanmasına dayanmasına rağmen nihai bir karar olmadığı- Bölge Adliye Mahkemeleri’nin sadece nihai kararlarına karşı temyiz yolu açık olduğundan bu husus bozma sebebi yapılamamış ancak HMK ile getirilen yeni kanun yolu sisteminin gelişmesi için sadece eleştiri konusu yapıldığı-
Davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği-
Süre tutum dilekçesinin tefhim tarihinden itibaren süresinde sunulması, istinaf gerekçelerini içeren dilekçenin ise 10 günlük süre için verilmemesi hainde, Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf dilekçesini reddetmeden kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf istemini inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği-