İcra mahkemesince verilen kararın her iki taraf vekiline 18/04/2017 tarihli duruşmada tefhim edildiği, borçlu vekilinin süresi içinde (yani 20/04/2017 günü), usulüne uygun istinaf başvurusuna ilişkin dilekçesini verdiği olayda Bölge Adliye Mahkemesinin yapılacağı işin istinaf dilekçesini reddetmeden, kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi olduğu- İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği- Bölge Adliye Mahkemesi'nce, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı da tespit edildiğinde istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
6100 sayılı HMK'nın 353/1-b. 2. maddesi "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir." hükmünü haiz olup, anılan hüküm doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re'sen bozulmasına karar vermek gerektiği-
Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı hallerde veya kararın gerekçesinde hata edildiği durumlarda, düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilebileceği-
İlk Derece Mahkemesinin kararında usule veya yasaya aykırılık bulunduğunun tespiti halinde, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmiyorsa, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen yerinde görüldüğü açıklanarak İlk Derece Mahkemesi kararının 353/(1)-b.2 veya 3. bentleri gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye aykırı olarak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde bir kısım istinaf sebepleri yönünden istinaf başvurusunun HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesine göre esastan reddine, bir kısım istinaf sebepleri yönünden ise HMK’nin 353/(1)-b.3 maddesi gereği istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İstinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerektiği-
Meskeniyet şikayetine ilişkin dosyanın parsel yönünden yeniden inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğinden, işin esasına da girilemeyeceği ancak buna rağmen davalı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddedildiğine ilişkin mahkeme kararının çelişki oluşturtuğu-
Davacı vekili "mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak" talebinde bulunmuş ve ilk derece mahkemesi kararını istinaf incelemesine tabi tutan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın bir kısmı esastan incelenip esastan red şeklinde karar verilirken, birbirleri ile ayrılmaz nitelikteki talepleri göz ardı ederek, bir kısmı yönünden ise tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olduğundan bahisle ilk derece mahkemesine dosyanın gönderilmesine karar verilmesinin kendi içerisinde çelişkili bir durum olduğu- Tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olduğunun kabulü halinde kararın bir kısmının incelenerek esastan red kararı verilmesinin mümkün olmadığı- Esastan red kararı verilmesi delillerin değerlendirecek ölçüde toplandığına delalet edeceğinden tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olduğu gerekçesi ile dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin kendi içerisinde çeliştiği- Kanun koyucu, bu iki halin bir araya gelmeyeceğini öngördüğünden, esastan verilecek kararı belli koşullar altında temyizi kabil olarak düzenlemiş iken, diğer halin kesin olarak düzenledndiği- Kararın düzenlenen kanun yolu açısından da bakıldığında da çelişkili durum yarattığı- Kararın bir bölümü esastan incelenerek karar verilmesi halinde diğer kısmı yönünden HMK. mad. 353/(1)-a.6 gereğince, "tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verildiğinden" bahisle dosyanın ilk dereceye gönderilmesine karar verilemeyeceği- Bölge Adliye Mahkemesince, esastan değerlendirme yapıldığı da nazara alındığında, davanın esasının incelenmesinin mümkün olduğu kabul edilerek davanın esasının tümüyle incelenmesi, gerektiğinde HMK. mad. 356 uyarınca duruşma yapılarak esastan inceleme ile tüm talepler yönünden karar verilmesi gerektiği- Usul ve yasaya aykırı şekilde bir taraftan işin esasına girilip tarafların istinaf isteminin esastan reddedilirken, diğer taraftan HMK. mad. 353/(1)-a.6 gereğince "dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine" şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava açıldığı tarihte mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olup, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davada haksız çıkması halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
Davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince; alacaklının istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğine göre, şikayetin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekirkeceği-