Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen, "davacı keşideci senet teminat kapsamından çıkartıldığı halde sehven protesto düzenlendiğini yazılı belge ile açıkladığından davalı hamil bankanın senedi 'teminat' olarak lehtardan aldığının ve dava konusu senedin de teminat kapsamından çıkartıldığının kabulü gerektiği"ne  ilişkin kararın onanması gerektiği-
Ön sözleşme, sonraki tarihli protokoller ve yapılan ödemeler bir arada değerlendirildiğinde yapılması planlanan proje ilk sözleşmede öngörülen süre içerisinde başlanıp tamamlanamadığı gibi alınan idari kararların projenin başlaması-bitirilmesi ve kapsamını etkileyecek nitelikte olduğu konusunda sunulan belgelere göre, sözleşme koşullarının değiştiği iddiasındaki yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğu, sözleşmede kararlaştıran ve hisse devri için öngörülen hasılat paylaşımı ibarelerinin, sözleşme niteliğine göre yargılama aşamasında iddia ve savunmalarla değerlendirileceği kanaatiyle, karar tarihi itibariyle verilen ihtiyadi tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince, "dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine" karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerekirken, bir taraftan işin esasına da girilip şikayetçi borçlunun istinaf isteminin esastan reddedilerek çelişkili şekilde hüküm kurulması mümkün olmadığı-
Davacıya düzenli olarak aylık ödemeye denk gelecek periyotlarda ve aynı miktarda ödeme yapıldığı, verilen talimatın havale emri olduğu, bu talimatını her zaman geri alabileceği ancak alınmadığı, bu ödemelerin borç olarak verildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığından davanın kabulü gerektiği- İlk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda doğru bulunarak verilen "istinaf başvurusunun esastan reddi" kararının niteliği ve alınması gereken harç-
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK. mad. 353/1-a-6 gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerektiği, bir taraftan işin esasına da girilip şikayetçi borçlunun istinaf isteminin reddedilerek çelişkili şekilde hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
İlk derece mahkemesi delilleri toplamış ve kendince değerlendirerek vardığında; Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesince sanki hiçbir delil toplanmamış ve hiç değerlendirme yapılmamış gibi yazılı şekilde karar veremeyeceği- Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri’nin sadece nihai kararlarının temyizi mümkün olduğu; nihai olmayan kararların temyizi kabil olamayacağından temyiz talebinin rededilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince, aynı ilamda, şikayetçi borçlu yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiğine göre, bu karara uygun şekilde işlem yapılması gerekirken, diğer şikayetçi borçlular yönünden işin esasına girilerek, bunlar yönünden istinaf talebinin kabulüne ilişkin hüküm kurulmasının mümkün olmadığı-
Kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapıldığı, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece verilen hükmün "velayet" yönünden de istinaf edildiği, velayete ilişkin bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince uzman görüşüne başvurulmak suretiyle velayetin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı arasında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) akdedildiği, daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım ve perakende satış işinin İHDS’nin imzalanmasından bu yana davacı tarafından yerine getirildiği, dava dışı... tarafından, davacı aleyhine, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kesinleştiği, bu ilamın takibe konulması sonucu davacının ödeme yapmak durumunda kaldığı, ayrıca dayanak dava dosyası nedeniyle temyiz harç ve masrafı, bakiye karar harcı ve onama harcı ödemek zorunda kaldıkları, taraflar arasındaki İHDS uyarınca, ödenen meblağın sorumluluğu davalıda olduğundan , davacının ödediklerini, ödeme tarihinden itibaren davalıdan rücuen talep ve dava hakkı bulunduğu-