Davacı müşteride (sigortalıda) güven uyandırıp, onun hakem bilirkişi yoluna başvurmasını sağlayan, hakem-bilirkişi raporunun alınmasından sonra da raporda öngörülen tazminatı ödemeyerek sigortalıyı dava yoluna başvurmak zorunda bırakan ve açılan davada da zaman aşımı def’inde bulunan davalı sigorta şirketinin bu davranışının dürüstlük kurallarına (MK.2) aykırı olacağı–
Ciro ile senedi eline geçiren davalı hâmil bonoyu aldığı zaman, kısmi ödemelerin senede yazılmış olduğunu biliyor ya da bilmesi gerekiyorsa, doğrudan doğruya senede ilişkin bu def’ilerin kendisine karşı da ileri sürülebileceği –
Gerek arsa sahibi ile müteahhit ve gerekse müteahhit ile ondan daire satın almış olan alıcı arasındaki “satış” , “satış vaadi”, “inşaat” sözleşmeleri resmi şekilde yapılmamış dahi olsa, tarafların edimlerini yerine getirmelerinden sonra, “sözleşmenin şekil eksikliği” nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinin “objektif iyiniyet kuralları” (MK.2) ile bağdaşmayacağına dair İçtihadı Birleştirme Kararı-
Babasından aldığı tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın zilyetliğini de devrederek başkasına satan kişinin (mirasçının), daha sonra “bu yerde kardeşlerinin de payı olduğunu” ileri sürerek taşınmaza elatma-sının «iyiniyet kuralları» (MK.2) ile bağdaşmayacağı–
İhtar kararının tebliği üzerine, bir aylık yasal sürenin bitiminden bir kaç gün önce boşanma davası açan kadının bu davranışının «ayrı yaşama hakkı elde etmeye» yönelik hakkın kötüye kullanılması nite-liğinde sayılacağı–
Kocasının gönderdiği ihtar kararını alan ve bir aylık sürenin bitmesinden önce, kocasına karşı boşanma davası açarak ihtar kararına uymayan kadının “dürüstlük kuralı”na aykırı davranmış sayılacağı–
Müflisin iki kez iflâs içi konkordato teklifinden sonra yaptığı üçüncü teklifinin kabul edilemeyeceği–
Sözleşmenin taraflarından birisinin “o sözleşmenin ifa olunacağı” hususunda o güne kadar süregelen davranışları ile karşı tarafa tam bir güvence vermesinden ve karşı tarafın da “ sözleşmenin yerine getirileceği” inancına iyiniyetle bağlanarak kendisine düşen edimleri yerine getirmesinden sonra artık «sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinin» ileri sürülmesinin «hakkın kötüye kullanılması» niteliğini taşıyacağı ve bu savunmanın (iddianın) yasal himayeden yoksun kalacağı –
Sözleşmeli personel olarak çalışmasında sakınca olmadığı bildirile-rek, sözleşme yapılıp çalışmasını sürdürmesine izin verilen davacının «hizmetini tamamlamadan ayrıldığı ve taahhüdüne uymadığı»nın ileri sürülmesini «iyiniyet kuralları» (MK.2) ile bağdaşmayacağı–