Elinde olmayan nedenlerle, pay satışını geç öğrenen suf’a hakkı sahibinin, açtığı şuf’a davasında, davacının “tapuda gösterilen eski bedelle payın adına tescilini” talep etmesinin, “objektif iyiniyet kuralları” (MK.2) ile bağdaşmayacağı–
Satış vaadini müteakip, taşınmazın davacıların murisine teslim edilmiş olmasına göre, davalı damadın bu satışı ve teslimin varlığını bilmesi gerekeceği, tapu maliki ile ferağ ettiği damadı arasında yakın akrabalık durumu da gözönünde bulundurulunca, davalının «bu satışın gerçek olduğuna» dair savunmasının, hal ve şartlara ve hayatın olağan akışına ters düşeceği–
Satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazı tapu malikinden satın ve teslim alan davacıya, aynı taşınmazı tapudan satın alan damadının “satışın muvazalı olduğunun” ileri sürmesinin hayatın olağan akışına ters düşeceği ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Komşu tayınmaza yakın dikilen ağaçların kök ve dalları geçmeme-sine rağmen, sadece gölgeleriyle zarar veriyor olmaları halinde, tahammül sınırlayan bir zararın bulunup bulunulmadığının MK.’deki “dürüst-lük kuralı” çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği–
Tapu iptali ve tescil davasına (ve taşınmaz satış vaadine) konu olan taşınmazın alıcıya teslim edilmiş olması ve alıcının zilyedliğinde bulunması halinde, artık iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağından, zamanaşımı def’inin dinlenmeyeceği–
Çeklerde «keşide yeri»nin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde anlaşılabilir olması koşuluyla -(İst), (Ank) şeklinde- kısaltılmış olarak yapılması halinde, sadece bu nedenle çekin geçersiz sayılmayacağı»na ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-
Sermaye arttırımında bulunan şirketin daha sonra konkordato teklifinde bulunmasının iyiniyetle bağdaşmayacağı-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin «şekline uygun olarak yapılmamış olması» nedeniyle geçersiz olduğunun, ölmüş olan bakım alacaklısının mirasçıları tarafından, bakım borcunun yerine getirmiş olan-bakım borçlusuna karşı ileri sürülmesinin “dürüstlük kuralları”na (MK. 2) aykırı olacağı–
Avukatlık Kanununun 164/son hükmünün MK.2’deki “dürüstlük kuralı” çerçevesinde ve hakkın kötüye kullanılmasına izni verilmeyecek biçimde yorumlanıp uygulanması gerekeceği–
Somut olayda, bu davadan önce taşınmaz üzerindeki iştirak halinde mülkiyetin taksim ile müşterek mülkiyete dönüştürüldüğü ve satıcı konumunda bulunan davalıların, devre konu belli paylar üzerinde bağımsız mülkiyet hakkı doğmuş bulunduğu cihetle; ifa olanağı kazanan sözleşmeye dayanan davanın kabulünün icabedeceği-