Vekilin haksız azil halinde güvendiği vekalet ilişkisinin uygun olmayan zamanda ortadan kalkmasından dolayı uğradığı menfi zararı isteyebileceği ve vekilin, vekaletin devam edeceğine güvenerek fiilen yaptığı masraflar için tazminat isteminde bulunabileceği, bu masrafın varlığını ve tutarını vekilin kanıtlaması gerektiği, zarar hesaplanırken vekilin bu masraflar dolayısıyla sağladığı yararın da mahsup edilmesi gerektiği- Mahkemenin, gümrük müşaviri olan davacı tarafa somut delillerini sorup, celp ettikten sonra bilirkişi kurulundan davacının talep edebileceği menfi zarar hususunda ek rapor alınması gerektiği-
Davacının imzalı belge verip muvafakat ettiği hususlarda daha sonra dava açmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olacağı-
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına (TBK. mad. 27) veya dürüstlük kurallarına aykırı (TMK. mad. 2) olduğu için geçersiz sayılan Avukatlık Ücret Sözleşmeleri- (TBK.’nun 26 ve 27. maddelerinin, avukatlık ücret sözleşmeleri bakımından da geçerli sınırlamalar olup, bu sözleşmeler bakımından da uygulanması gerektiği; avukatlık ücret sözleşmelerinin de ahlaka, kamu düzenine ve hukuka aykırı olmaması gerektiği, bunun tesbiti için, tarafların sözleşme ile amaçladıkları çıkarların dengede olması gerektiği gözönünde bulundurularak, sözleşme ile bir taraf için sağlanan hak ve menfaate denk düşmeyen ve fahiş olan menfaatin karşı tarafa sağlanmış olmasının -örneğin; sözleşmede kararlaştırılmış olan ücretin, müddeabihin tamamına yakın olmasının- iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağı ve avukatlık ücret sözleşmesini geçersiz kılacağı)-
3444 sayılı Kanunun geçici 1. maddesine göre, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçici maddede tanınan altı aylık süre içinde boşanma davası açma olanağı varken, bu imkandan yararlanmayıp, yirmi yılı aşkın süreden sonra TMK m. 166/son hükmüne dayalı boşanma istenmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu-
Tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesinin hakkaniyete uygun bulunmadığı-
Davacının giriş bildirgesini Kuruma verdikten sonra, Kurum memurunca vergi kayıt başlangıç tarihinin hatalı olarak girilmesi ve 1479 sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu sigortalılığa yanlışlıkla tescil edilmesi işlemine sessiz kalmasının iyi niyet kuralıyla bağdaşmayacağı, vergi kaydı bulunmayan, Kuruma tescil edilmemiş bir kişinin, geriye dönük olarak toplu prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık süresi kapsamında da değerlendirilemeyeceği-