Davacı arsa sahipleri ile davalılardan yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, yargılama sırasında keşif yapılarak alınan bilirkişi kurulu raporunda inşaatın fiziki seviyesinin % 98 olduğu, kesin olmamakla beraber ... TL eksik ve kusurlu imalat bedeli bulunduğu ve bunun yükleniciye isabet eden bir daire bedeli kadar olmadığı, inşaatın gerçekleşen fiziki oranın reddedilemeyecek seviyede olduğu, nitekim dosyadaki bilgi ve belgelerden binada oturulduğu anlaşıldığından, yapının mevcut hali ile fiziki seviyesi dikkate alındığında artık arsa sahiplerince BK. 106 (TBK 125) gereğince diğer seçimlik hakkını kullanmak yerine sözleşmenin feshinin talep edilmesinin TMK. 2'ye aykırı olduğunun kabulü gerektiği, sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunması gerekeceği- Muvafakatnamenin, banka yetkilisinin el ve işbirliğiyle sahte olarak düzenlendiği veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde ilgilisine ait olmayan imza kullanıldığı ispatlanmadıkça, muvafakati aramakla, bankanın gerekli özeni göstermiş sayılacağı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, mahkemece, TMK. mad. 2, 3 ile TBK. mad. 504 hükümlerinin gözetilmesi gerekeceği-
Boşanma kararından sonra davacının mal varlığında ve gelirinde bir azalma olup olmadığı detaylı şekilde araştırılarak, azalma var ise bunun kararlaştırılan nafaka miktarını ödemede ne ölçüde etkisi bulunduğu tartışılarak, başlangıçtaki denge gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Aynı ilamdan kaynaklanan farklı alacakların ayrı icra dosyalarında takip konusu yapılamayacağı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılıp, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oy birliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlı olması gerekeceği- Taşınmazın bir bölümü mezarlık haline getirilmiş ise TMK 692/1. maddesinin değerlendirilmesi ayrıca davalılardan ikisinin taşınmazda ırsen malik olup olmadıklarının da araştırılması, malik değiller ve taşınmazda kullandıkları bir bölüm var ise bu davalılar yönünden mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu taşınmazın satın alındığı tarihten satıldığı tarihe kadar geçici süre de olsa aile konutu olarak kullanıldığının ispat edilemediği, bu nedenle tapu iptali tescil ve aile konutu şerhi talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak MK mad. 713/1 gereğince açılan iptal ve tescil isteğine ilişkin davada;mahkemece, gösterdiği ret gerekçesi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle doğrulanmadığı, dava konusu taşınmazların ortak miras bırakan M....’ten kaldığı hususunda duraksama söz konusu olmadığına göre tüm mirasçıların katılımıyla yöntemine uygun bir biçimde yazılı veya sözlü bir paylaşımın yapılmaması halinde yöntemine uygun bir paylaşımdan söz edilebileceği, bir veya birkaç mirasçının bir araya gelerek bir veya birkaç taşınmazı kendi aralarında eylemli olarak bölüştürmelerinin taksim olgusunun yapıldığına karine teşkil etmeyeceği,somut olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Tüm mirasçıların katılımıyla terekeye dahil bir veya birkaç taşınmazın ya da tamamının mirasçılar arasında taksim edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi belgeye rastlanılmadığı-Şu halde, dava konusu taşınmazların tamamı ortak miras bırakandan kaldığına, dava, mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olduğuna göre davacının miras bırakanın veraset belgesindeki payı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Bir fiilin hem sözleşmeye aykırılık hem de haksız fiil teşkil ettiği durumda sözleşmeden doğan dava hakkının haksız fiilden doğan dava hakkı ile yarıştığı kabul edileceği, Bu itibarla; haksız fiil ve sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilebilecek somut olay tek bir talep doğurur, çünkü zarar görenin tek bir hakkının çiğnendiği, doğan talep de tek olduğuna göre taleplerin birleşmesinden söz edilemeyeceği, buna karşılık somut olayda tek talep doğmasına rağmen çeşitli kanun hükümlerinin olguları gerçekleştiğinden, taraflar arasında bağlayıcı bir sözleşme var ise sorun bu sözleşmeye ilişkin kaidelere göre sonuçlandırılacağı, taraflar arasında bağlayıcı sözleşme yok ise sorun haksız fiile ilişkin kurallara göre çözümleneceği -Ayrıca MK mad. 2’deki dürüstlük kuralı gereğince asıl edim yükümüne eklenen çeşitli yan edim yükümleri de sözleşmeye aykırılığın saptanmasında özellikle dikkate alınması gerektiği-
Tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması gerekeceği-