İİK.nın 280/son maddesindeki karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işlet­menin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiy­le; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebileceği- Taşınmazın davalı üçüncü kişiye üzerindeki benzin istastonunun ise dava dışı bir şirkete satıldığı görülmekle, taşınmaz üzerindeki benzin istasyonunun kim tarafından kurulduğu, öncesinin arsa sahibi olan borçlu davalıya alt olup olmadığının araştırılarak taşınmaz ve üzerindeki benzin istasyonunun ticari işletmenin devri niteliğinde olup olmadığının araştırılması, ticari işletme devri niteliğinde ise İİK.nun 280/son mad­desinin olayda uygulama yeri olup olmadığının tartışılması gerektiği-
Davanın, 6183 sayılı Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış ta­sarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- Adresinin bildirilmesi istenen davalı Şirketin, iptali ta­lep edilen tasarrufu yapan kişi olmadığı, bu nedenle davada hiç yer almasa dahi tasarrufun iptali için yasal anlamda bir eksiklik sayılmayacağı, kaldı ki adres belirlenmesi için ilgili kuruluşlara müzekkere yazılması için davacı tarafça yatırılan avans da mev­cut olduğu, hal böyle olunca yargılamaya devam ile taraf delilleri toplanarak bir karar ve­rilmesi gerektiği-
İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekeceği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği-İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastının irdelenmesi gerekeceği, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de takdir olunması gerekeceği--
Davalının borçlu ile ticari ilişkisinin bulunduğu ve borçlu aleyhine takip yaptığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından davalının, ticari ilişki içinde olduğu borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu-
Davalı 3. kişinin ciro etmiş olduğu çeklerin satıma aracılık ettiği anlaşılan şirket yetkilisine verildiği ve bu çeklerin davaya konu edilen satış bedeline mahsup edilmesinin dışında bir ilişkiden kaynaklandığını gösteren bir delil de bulunmadığı; davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilemediği görüldüğünden tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Davalı 3.kişinin aynı gün davalı borçludan üç taşınmaz alıp bun­ları on üç gün sonra diğer davalıya satması ve davalının iki taşınmazı borçlunun kardeşi davalıya satmış olması, davalıların borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden ol­ması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Davalı 3.kişinin borçlu ile aynı köyden olması ve borçludan aldığı taşınmazı 9 gün sonra diğer davalıya satmış olması ve davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu bu tasarrufun da İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Fabrikayı satın alan 3. kişinin bitişik parselde işletmesinin olduğu ve parsele komşu taşınmazlarının bulunduğu ayrıca bu fabrikanın bir ticari işletme olduğu bunlara ilaveten borçlunun içinde bulunduğu durumu bildiği anlaşıldığından, davalı  3. kişi A.Ş.'niin komşu işletme olan borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu-  Borçlu şirket ile olan organik bağlantıdan dolayı diğer 3. kişinin de yapılan tasarrufun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklıları ızrar kastı yapıldığını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği- Borçlu şirketin davalı Ltd.Şti'ne sattığı taşınmaz ile borçlu şirketin davalı AŞ.'ne sattığı taşınmazın satışının iptaline yönelik olarak açılan davanın her iki parsel yönünden de kabulüne karar verildiğinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı 3. kişiler yönünden oranlama yapılmak suretiyle tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Davalı 3.kişinin savunmasından borçlunun du­rumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından eldeki dava­nın İİK. mad. 280/1 gereğince kabulü ile daya konusu tasarrufun davacının ala­cak ve fer'ileriyle iptaline karar verilmesi gerektiği-
"Borçlu şirket ile arsa malikleri arasında yapılan sözleşmelerde davalı şirkete isabet eden taşınmazların borçlu şirket tarafından alındıktan sonra 3. kişilere ya da arsa malikleri tarafından borçlu adına devir yapılmadan 3. kişilere yapılan satışlar için davaya devam edilmesi" gerektiğine değinen Yargıtay bozma ilamı üzerine, dava konusu ... bağımsız bölümün davalı borçlu şirkete kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verilecek yer olmadığı, anılan sözleşmede yüklenicinin davalı borçlu şirket olmadığı gerekçesiyle dava konusu ... bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verildiğinden (anılan taşınmaz yönünden borçlunun tasarrufu olmaması nedeniyle önkoşul yokluğundan) maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği- Dava konusu bir diğer bağımsız bölüm ile bir bağımsız bölümün 1/2 hissesinin davalılar arasındaki satışına ilişkin tasarrufların ise İİK. mad. 280/1 madde gereğince davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptalinin isabetli olduğu-
Borçlu davalının kullandığı kredinin kefili olan üçüncü kişinin, borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu (İİK. mad. 280)- Davalılar arasındaki tasarruf İİK. mad. 280 uyarınca iptale tabi olduğundan ve dava konusu taşınmaz yargılama sırasında davalı üçüncü kişi tarafından elden çıkarıldığından, davacı davasını bedele dönüştürdüğüne göre İİK. mad. 283/1 uyarınca, üçüncü kişi olan davalının taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tazminata mahkûm edilmesi gerekeceği-