Satışı yapılan dava konusu taşınmaz benzin istasyonu bulunduğundan dava konusu ta­sarrufun ticari işletme devri niteliğinde olması nedeniyle İİK. mad. 280/3 gereğince iptale tabi olduğu-  3. kişi şirketin bayisi olan ve kendisi ile borç tasfiye ve yenileme protokolü yaptığı borçlu şirketin durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu ve bu nedenle aralarındaki tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Taşınmazın satışının kesinleşmesi halinde yapılacak tahsilatın icra aşamasında mahsubunun mümkün olduğu- Tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunması nedeniyle anılan tasarrufun İİK. mad. 278/3-2 gereğince iptale tabi olduğu- Davalı borçlu Silivri'de faaliyet gös­teren Ltd. Şti.'nin ortakları ve temsilcisinin yakını olup dördüncü kişi de Silivri'de ikamet etmekte olup dava konusu taşınmaz dört gün içinde iki kez el değiştirmiş olduğundan, Silivri şartlarında davalı dördüncü kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığının (tasarrufun İİK mad. 280/1 kapsamında iptale tabi olup olmadığının) değerlendirilmesi gerektiği- Davalı dördüncü kişinin kötüniyetli olduğunun belirleneme­mesi durumda davalı üçüncü kişinin hakkındaki davanın İİK. mad. 283/2 kapsamında bedele dönüştüğü göz önüne alınarak (ve tazminatla tekerrür oluşturmamak üzere) taşınmazı elden çıkardığı tarihteki bedeli nispetinde nakten tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği- Tapuda 1.380 metrekare miktarlı tarla olarak gözükmesine rağmen bilirkişi raporunda taşınmazın 258 metrekarelik bölümünde dava konusu parsel üzerinde yer alan yoğurt imalathanesinin ek binasının (alt katta buzhaneler ve bulaşıkhane, ikinci katta idari bölüm) bulunduğu belirtildiğinden bu durumun İİK'nun 280/3-son madde kapsamında (ticari işletmenin tamamen veya kısmen devri) değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu araç satışı borcun doğumundan sonra satılmış, haciz için borçlu şirket adresine hacze gidildiğinde aracın, adresin önünde görülmüş ve aracın tescil belgesi borçlu şirket çalışanı tarafından icra müdürüne teslim edilmiş ve aracın halen borçlu elinde bulunma nedeni de izah edilememiş olup bu durumda araç satışa rağmen borçlu tarafından kullanıldığına göre satışın iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceği (İİK. mad. 280/l)-
İİK.nın 280/son maddesindeki karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işlet­menin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiy­le; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebileceği- Taşınmazın davalı üçüncü kişiye üzerindeki benzin istastonunun ise dava dışı bir şirkete satıldığı görülmekle, taşınmaz üzerindeki benzin istasyonunun kim tarafından kurulduğu, öncesinin arsa sahibi olan borçlu davalıya alt olup olmadığının araştırılarak taşınmaz ve üzerindeki benzin istasyonunun ticari işletmenin devri niteliğinde olup olmadığının araştırılması, ticari işletme devri niteliğinde ise İİK.nun 280/son mad­desinin olayda uygulama yeri olup olmadığının tartışılması gerektiği-
Davanın, 6183 sayılı Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış ta­sarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- Adresinin bildirilmesi istenen davalı Şirketin, iptali ta­lep edilen tasarrufu yapan kişi olmadığı, bu nedenle davada hiç yer almasa dahi tasarrufun iptali için yasal anlamda bir eksiklik sayılmayacağı, kaldı ki adres belirlenmesi için ilgili kuruluşlara müzekkere yazılması için davacı tarafça yatırılan avans da mev­cut olduğu, hal böyle olunca yargılamaya devam ile taraf delilleri toplanarak bir karar ve­rilmesi gerektiği-
İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekeceği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği-İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastının irdelenmesi gerekeceği, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin de takdir olunması gerekeceği--
Davalının borçlu ile ticari ilişkisinin bulunduğu ve borçlu aleyhine takip yaptığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından davalının, ticari ilişki içinde olduğu borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu-
Davalı 3. kişinin ciro etmiş olduğu çeklerin satıma aracılık ettiği anlaşılan şirket yetkilisine verildiği ve bu çeklerin davaya konu edilen satış bedeline mahsup edilmesinin dışında bir ilişkiden kaynaklandığını gösteren bir delil de bulunmadığı; davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilemediği görüldüğünden tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Davalı 3.kişinin aynı gün davalı borçludan üç taşınmaz alıp bun­ları on üç gün sonra diğer davalıya satması ve davalının iki taşınmazı borçlunun kardeşi davalıya satmış olması, davalıların borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden ol­ması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Davalı 3.kişinin borçlu ile aynı köyden olması ve borçludan aldığı taşınmazı 9 gün sonra diğer davalıya satmış olması ve davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu bu tasarrufun da İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Fabrikayı satın alan 3. kişinin bitişik parselde işletmesinin olduğu ve parsele komşu taşınmazlarının bulunduğu ayrıca bu fabrikanın bir ticari işletme olduğu bunlara ilaveten borçlunun içinde bulunduğu durumu bildiği anlaşıldığından, davalı  3. kişi A.Ş.'niin komşu işletme olan borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu-  Borçlu şirket ile olan organik bağlantıdan dolayı diğer 3. kişinin de yapılan tasarrufun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklıları ızrar kastı yapıldığını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği- Borçlu şirketin davalı Ltd.Şti'ne sattığı taşınmaz ile borçlu şirketin davalı AŞ.'ne sattığı taşınmazın satışının iptaline yönelik olarak açılan davanın her iki parsel yönünden de kabulüne karar verildiğinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı 3. kişiler yönünden oranlama yapılmak suretiyle tahsiline karar verilmesi gerektiği-