Dava konusu araçların borçlunun bir başka borcundan dolayı icrada satıldığından, ihale sonrasında bir bedel kalmış ise o bedele, kalmamış ise bu araçlar yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği- Üçüncü kişinin borçlu ile yakın yerlerde aynı konuda faaliyette bulunması halinde, İİK. mad. 280 gereğince değerlendirme yapılıp yapılmayacağının araştırılması gerektiği- Davalı hakkında dava husumetten red edilirse, davacı aleyhine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Dava konusu aracın trafik kaydına haciz şerhi işlenmesinden önce satışın yapıldığı ancak T.reis gibi beldede davalı kamu borçlusu ile davalı şirketin benzer faaliyet alanlarında iş yaptıkları anlaşıldığı, bu durumda davalı şirketin borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğundan 6183 sayılı yasanın 30. maddesine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davaya konu devir işleminden önce bir ticari ilişki bulunduğu ve davalı 3. kişinin davalı borçlu şirket ortağı, yetkilisi, temsilcisi, çalışanı ya da bu kişilerin yakını olduğuna dair bir bilgi dosyaya yansımadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın tapudaki satış bedeli ile rayiç değeri arasında taşınmaz üzerindeki ipotek dikkate alındığında fahiş bedel farkı olmamakla birlikte taşınmazın kendisine devri yapılan davalı ile davalı borçlunun aynı köyde ikamet ettiği ve yapılan keşifte beyanları alınan mahalli bilirkişi beyanları ile dava konusu taşınmazları davalı üçüncü kişinin kullanmayıp keşif tarihi itibariyle halen davalı borçlunun ve akrabası veya hissedar olanlar tarafından kullanıldığının, davalı üçüncü kişinin İİK'nun 280. madde kapsamında borçlunun mali durumunu ve alacaklıları ızrar kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşıldığı-
Davalıların sosyal medya ortamında arkadaş olmaları aracı satın alan davalı 3. kişinin davalı borçlunun borçlarından haberdar olmasını ve borçlunun mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediğini bilmesini göstermeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun oğlunun ortağı olan davalının borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilebilecek şahıslardan olduğu- Borçlunun oğlundan ortaklık hissesi ve borçludan taşınmaz satın alanın kardeşleri olan davalıların da borçluyu önceden tanıdıkları ve mali durumunu bilebilecek şahıslardan oldukları-Tanık beyanları ile taşınmazın devrinden sonra benzin istasyonu açılan işyerine borçlunun gelmeye devam ettiği bu hal ise tanışıklık ve sıkı ilişkinin devam ettiği olgusunu güçlendirdiği- Mahkemece, davalı üçüncü kişi ve dördüncü kişilerin, İİK. 280/1 gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilebilecek şahıslardan oldukları bunun aksinin ispat edilemediği, bu hali ile davalılar kötüniyetli olduklarından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlunun dava konusu taşınmazı davalının ortağı olduğu şirketin diğer ortağından satın almış olması, borçlu ile dahili davalının kömür ticareti ile iştigal etmeleri, dahili davalının bu şirketteki hissesini daha sonra devretmesi, dava konusu taşınmaz başında yapılan keşifte, işyeri niteliğindeki taşınmazda kiracı olduğu ve internet kafe işlettiğini belirten diğer ortağın taşınmazı dahili davalıdan kiraladığının belirtilmesi, yargılama aşamasında taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin diğer davalı (borçlunun yeğeni) tarafından nakdi teminat yatırılmak suretiyle kaldırılması karşısında, dahili davalının borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü gerektiği-
Tasarrufun taraflarının kardeş olup aradaki akrabalık ilişkisi nedeniyle davalı-borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK’nun 280/1. maddesi gereğince iptale tabi olduğu-
Borçlunun,adına kayıtlı bulunan aracını borç meydana geldikten sonra yakın arkadaşına ve bir diğer aracını ise şirkete devretmesi halinde tasarrufların iptalini talep eden alacaklıya asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere araç üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği- Aracın dava dışı 4. kişiye devredilmesi halinde, 3. kişiden aracı devir ettiği tarihteki gerçek değeri üzerinden takip dosyasındaki davacı alacağı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Davalılaırn anlaşmalı olarak boşanmakla birlikte evlilik birliğinin halen devam ettiği, davalı borçlunun birtakım gerekçelerle dava konusu taşınmazları tapuda satış gibi göstermek suretiyle tapu harç ve masrafları da kendisi tarafından karşılanmak suretiyle diğer davalıya devrettiği, devir tarihleri itibariyle takip konusu borçların doğmuş olduğu, devir bedelleri ile gerçek bedeller arasında fahiş oranda nispetsizlik bulunduğu, davalı üçüncü kişi eşin, diğer davacının borçlarından haberdar olabilecek durumda olduğu anlaşıldığından, TBK. mad. 19 uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın kabulünün isabteli olduğu- TBK. mad. 19 uyarınca açılan davalarda İİK. mad. 283'ün kıyasen uygulanması gerektiği- Davacı, yargılama sırasında, alacağın bir kısmı temlik edilmiş olduğundan, mahkemenin sadece tek alacaklı varmış gibi hüküm kurmasının hatalı olduğu, infazda kuşku yaratacak bu hususun temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın düzeltilmesi gerektiği- Karar başlığında sadece temlik alana yer verilmesinin de hatalı olduğu-