Hangi durumlarda İİK. m. 177 uyarınca borçlunun doğrudan doğruya iflâsına karar verilebileceği-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Hangi durumlarda "İİK. m. 177/2 uyarınca davalı şirketin ödemelerini tatil etmesi nedeniyle" iflasına karar verilebileceği-
Davalı kooperatif adresine gidilip kapalı olması nedeniyle "kooperatifin borçlarını ödemeyi tatil ettiği" gerekçesiyle iflas talebinin kabulüne karar verilmişse de, dosya kapsamından "ödemelerin yapıldığı, kooperatifin ödemelerini tatil etmediği" anlaşıldığından, kooperatifin iflasına yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 177/1-4 uyarınca doğrudan iflas istemine ilişkin davada, mahkemece davalı borçlu şirketi temsile yetkili kişi veya kişiler celbedilip, dinlenmeden ve yani Yasa'nın emredici hükmüne uyulmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Süresinde olmayan temyiz isteminin reddi gerektiği-
23. HD. 29.05.2017 T. E: 2015/7005, K: 1600-
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun -5354 sayılı Kanunla değişik- 15/7-a maddesine uyarınca, “ ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren 2 yıl içinde ticari ve iktisadi bütünlük oluşturan mahçuzların, fonun izni olmaksızın imtiyazlı alacaklar dahil üçüncü kişiler tarafından muhafaza altına alınamayacağı, satışı talep edilemeyeceği ve mahçuzların malikinin iflasına karar verilemeyeceği"- TMSF tarafından davalı şirket hakkında iktisadi bütünlük kararının uzatıldığına ve 19. Hukuk Dairesi'nin bekletici mesele yapılmasına ilişkin kararına uyulmasına rağmen, mahkemece anılan hükümde öngörülen süre henüz dolmadığından bu süre dolmadan iflas davasının esası hakkında bir karar verilmesinin hatalı olduğu- İflas davası bozma ilamına uyularak-
Davalı şirketin İİK'nın 177/4. maddesine dayalı olarak doğrudan iflasının talep edildiği, davacıların ihbar ve kıdem tazminatlarına ilişkin iş mahkemesi kararlarının icraya konulduğu, icra emirlerinin davalı şirket vekiline tebliğine rağmen borcun ödenmediği, her ne kadar davacılar hakkında verilen kıdem tazminatına ilişkin kararlar kesinleşmemiş olsa da bu kararların kesinleşmemiş olmasının söz konusu iflas davasında nazara alınmayacağı, dosyaya sunulan tehri icra kararı olmadığı gerekçesiyle, iflas davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; alacağı kambiyo senedinden kaynaklanan davacının kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapmak zorunda olmadığı, genel iflas yoluyla da takip yapabileceği, davalının talebinin İİK 'nın 155. maddesine dayalı iflas talebine ilişkin olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, davalıya gönderilen depo emrine rağmen davalı tarafça borcun depo edilmediği gerekçesiyle, davalı şirketin iflasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-