Bir kamu kurumunun, başkasının malına dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı gibi, plan, proje veya şartnamelere ihtiyaçlara göre el atılabilmesini sağlayacak esaslar da konulamayacağı- Bir kamu kurumu tarafından bir tesisin yaptırılması esnasında oluşan haksız eylemlerden doğan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği- Karayolları Genel Müdürlüğünün bir plan ve proje dahilinde ihale ile verdiği yol yapım çalışması sırasında, yüklenici firmalar tarafından davacının ruhsat sahası içinden malzeme alındığı gözetilerek, davacının maddi zararının giderilmesi istemiyle açtığı davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hukuk hakiminin, ceza mahkemesinin kararlarından bağımsız kılındığı, ceza mahkemesince haksız eylemin suç niteliği saptanmamışsa, hukuk hakimine bunu araştırma ve sonucuna göre karar verme yetkisi tanındığı, davalı doktor hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan ceza mahkemesinde yapılan yargılamada, açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği, bu durumda; bozma ilamındaki, “hekimin kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğine” yönelik ibarenin maddi bir hataya dayalı olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olduğundan, diğer taraftan cümlenin devamında "gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak" denildiği de göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir bozma kararına uyulmuş olmasının karşı taraf lehine usulü müktesep hak doğurmadığı-
Temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı ve HMK'nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasından dolayı, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği-
İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince sözleşme öncesi dönemle ilgili davalardan doğan mali yükümlülüklerin TEDAŞ'a ait olduğu, anılan sözleşme gereğince ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı tarafın temyiz, harç ve masraflarına onama harcını talep edemeyeceği bu nedenle davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın onanacağı-
Borçlunun; adına kayıtlı taşınmazı hakkında icra takibi başlatılmadan önce, arasında hısımlık bulunan,maddi durumunu bilen veyahut bilebilecek bir başka kimseye devretmesi halinde tasarrufun iptalini talep eden alacaklıya alacak ve ferileriyle sınırlı kalmak üzere cebri icra yetkisi tanınması gerektiği-
İstinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumda öncelikle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde de yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen, "davacı keşideci senet teminat kapsamından çıkartıldığı halde sehven protesto düzenlendiğini yazılı belge ile açıkladığından davalı hamil bankanın senedi 'teminat' olarak lehtardan aldığının ve dava konusu senedin de teminat kapsamından çıkartıldığının kabulü gerektiği"ne ilişkin kararın onanması gerektiği-
Dava dilekçesi, davalının "mernis" adresine tebliğe çıkarılmış olup bu adreste tanınmadığı belirtilerek evrakın muhtara teslim edildiği, davalının aynı tarihte hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu, vasiye yapılması gereken tebligatın asile yapılmasının usulsüz olduğu- Öninceleme duruşma günü tebliğinin, davalı asılın tahliye olması nedeniyle usule uygun olmadığı -Yargılamanın devam eden aşamalarında davalı asıl adına tebligatların usule aykırı şekilde doğrudan mernis adresine yapılmaya devam edilmesinin hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiği-
Davacının davasından feragat ettiği, açılan davanın da bu nedenle reddedildiği gözetilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Mahkemece verilen boşanma kararında, tarafların kimlik bilgilerine yer verilmediği- Boşanmaya karar verilmesi halinde, kararda "tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının, adı soyadının, doğum yeri ve tarihinin, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadının, aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin, evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerinin" yer alması gerektiği-