Şikayet dilekçesinde müflis borçlu şirket adına talepte bulunulduğu, satış ilanının borçluya tebliğ edilmediği, ihaleden 07.02.2022 tarihli ikinci alacaklılar toplantısı ile haberdar olunduğunun beyan edildiği, daha önce öğrenildiği ispatlanamadığından 08.02.2022 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olduğu- Satış memurunun kendiliğinden ihaleyi durduramayacağı, ihalede usulsüzlük bulunsa dahi satışın düşürülmesine karar veremeyeceği, bu nedenle mahkemece asıl İcra Müdürlüğünce satışın düşürülmesine karar verildiğinden bahisle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olmadığı- Borçlu şirketin 24.01.2020 günü saat 11:45 itibari ile iflasına karar verildiği, iflas kararının 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği, borçlu hakkında bu tarihten sonra, 13.08.2021 tarihinde, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, bunun İİK'nın 193. maddesine aykırı olduğu, bu aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerektiği- Satışın muhammen bedelin üzerinde gerçekleşmesinin de sonuca etkili olmadığı, bu nedenle mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve şikayetin süresinde olmadığının kabulünün isabetsiz olduğu- Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulmasının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu-

Taraflar arasındaki taşınır ihalesinin feshi şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf ed ...