Davacı (şikayetçi) alacaklının, «satışa konu malların kendi borçlusuna ait olduğunu (sıra cetvelinde pay ayrılan davalı alacaklının borçlusuna ait olmadığını)» ileri sürmesi halinde, bu uyuşmazlığın çözümlenmesinde Tetkik Merciinin görevli olduğu-
Davacının davalı alacaklıların alacaklarının esas ve miktarına itiraz etmeyip, «davalı-alacaklıların takiplerindeki usulsüzlükler nedeniyle, satıma konu taşınmazdaki hacizlerinin geçersizliği»ni ileri sürmüş olması halinde uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümleneceği—
«Davalı alacaklının alacağının gerçekte mevcut olmadığının» (muvazaalı olduğunun) ileri sürülmesi halinde, alacağın esasına yönelik bir itirazın varlığının kabulü gerekeceği-
6183 sayılı Kanun uyarınca «vergi borcundan dolayı haczedilmiş olan malların -açılan istihkak davası sonuçlanmadığı için- satılamayacağına, satışın durdurulmasına» ilişkin isteğin vergi mahkemesinde inceleneceği (icra mahkemesinin «tetkik merciinin» görevsiz olduğu)-
Gönderilen “10 örnek ödeme emri” üzerine, “borca” ve “yetki”ye yönelik itirazların, asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği–
İcra (ve iflâs) dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak şikâyet ve itirazların, icra (ve iflâs) dairelerinin bağlı olduğu icra mahkemeleri (tetkik mercileri) tarafından inceleneceği, bu yetkinin kamu düzeni ile ilgili olduğu-
İkinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra, üçüncü kişi tarafından -İİK. 89/III uyarınca- «takip borçlusunun kendisinde bir alacağı bulunmadığının tespiti için» icra mahkemesinde (tetkik merciinde) açılan davada «görevsizlik kararı» verilmesi gerekeceği-