İcra İflas Kanunu'nun 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğinin belirtildiği- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. ve 7. maddelerinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği-
İİK'nın ilgili hükümleri uyarınca yapılması gereken itiraz incelemesinde, "ihtiyati haciz istemi asıl alacağın tahsili konulu davanın açıldığı mahkemeden talep edildiği ve bu mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğine göre, itiraz incelemesi için de aynı mahkemenin yetkili olduğu bu durumda mahkemece itiraz incelemesi yapılması konusunda yetkili olunduğu" gerekçesiyle "bu yöndeki itirazın reddine" karar verilip, itirazın genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği- TTK'nın 1357/1 maddesine göre, asıl alacak ile ilgili dava Türk mahkemelerinde açılmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz incelemesi için Türk mahkemelerinin yetkili olduğu-
Mahkemece, "tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemiyle ilgili olarak talep tarihi itibariyle Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu" gözetilerek işin esasına girilmesi gerektiği-
Mahkemece, fatura kapsamında yer alan birkısım alacakların TTK 1320 maddesi gereğince gemi alacağı mahiyetinin bulunduğu, ancak net miktarın çıkartılması ve alacakların gemi mi yoksa deniz alacağı mı olduğu hususunun esas hakkında yapılacak yargılamada ile belirleneceği, bu alacakların gemi alacağı niteliğinde olması halinde TTK 1369/1-e maddesi kapsamında donatan değişse de yeni donatanın borçtan sorumlu olması ihtimalinin bulunduğu, ayrıca yeni donatan ile eski donatının adreslerinin aynı olması dikkate alındığında gemi satış işleminin muvaazalı da olabileceği, dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği ve bu kararın onandığı-
İcra İflas Kanunu'nun 258/son maddesi gereğince ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabileceği- Bu durumda, mahkemece alacaklının istemi kabul edildiğine göre, anılan karar borçlunun itirazına tabi olup, alacaklının mahkeme kararını temyiz etmesinin mümkün olmadığı-
İhtiyati haciz kararından önce, ihtiyati hacze konu olan senetlerle ilgili olarak icra takibi yapıldığı ve vaki itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, bu durumda ihtiyati hacze itirazın, alacağın esasını inceleyen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği-
İstem dilekçesine ekli belgelere göre ihtiyati haciz talep edenin alacak kalemlerinin 6102 sayılı TTK'nın 1352. maddesine göre "deniz alacağı" hakkı veren alacak olduğu, yine aynı Kanunun 1353. maddesi uyarınca istem konusu alacağın "deniz alacağı" olması nedeniyle ihtiyati haciz talep hakkı bulunduğu- İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat koşulu aranmayıp, yaklaşık ispatın yeterli olduğu ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesinin işin tabiatında bulunduğu-
Tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemiyle ilgili olarak talep tarihi itibariyle Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu-
Mahkemece "itiraz eden vekilinin itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının itiraz eden yönünden kaldırılmasına" karar verildiğinden, itiraz eden lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, itiraz edenin yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması sonucunu doğuracak hüküm oluşturulmasının doğru olmadığı-
İhtiyati haczin dayanağı çeklerin keşide yerinin Adana olduğu, muhatap bankanın Adana şubesi olduğu ve borçlu şirketin tescilli adresinin Adana olması nedeniyle, çeke dayalı borçlarda borçlu keşidecinin ikametgahında ibraz suretiyle ödeneceğinden mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesinde yetkili olmadığı-