Borçlu-sanığın, kendisine henüz ödeme (icra) emri tebliğ edilmeden icra dairesine verdiği mal beyanı dilekçesinin "gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu"nu oluşturmayacağı–
İcra ceza mahkemesinin kararlarına karşı yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceğinden, gerçeğe aykırı beyanda bulunan sanığın cezalandırılması ve tazminata mahkum edilmesi (İİK. 89/IV, 338) istemiyle açılan dava sonucunda verilen kararların yedi gün içinde temyiz edilebileceği–
İhtiyati haciz aşamasında haciz konan ve bundan dolayı alacaklı tarafından bilindiği anlaşılan malların daha sonra "mal beyanı dilekçesi"nde gösterilmemesinin, İİK 338'e göre suç teşkil etmeyeceği–
Mal beyanı sırasında beyan edilen malların değerinin, borcu karşılamaktan uzak olmaları halinde, "gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçunun oluşmuş olmayacağı–
"Kısa karar" ile "gerekçeli karar"da farklı miktarda cezaya hükmedilemeyeceği- Nüfus kaydı ile adli sicil kayıtları getirtilmeden mahkumiyet hükmü kurulamayacağı–
Borçlu-sanığın mal beyanında bildirmediği iddia edilen taşınır ve taşınmazların, mal beyanından önce alacaklı tarafından bilindiğinin saptanması halinde, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği–
İcra ceza mahkemesince "hacze konu taşınırlar hakkında açıldığı bildirilen istihkak davasının sonucunun beklenmeden" sanık hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceği-
Vekilin, üçüncü kişi-sanık adına -gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine- icra dairesine yaptığı beyanın gerçeğe aykırı olması nedeniyle asilin cezalandırılamayacağı-
