İİK'nun 74. maddesinin içeriğine uygun beyanı içermeyen (örneğin; 'yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını açıklamayan'; 'her türlü kazanç ve gelirine göre takip konusu borcu ne şekilde ödeyeceğini belirtmeyen'; 'gerek kendisinde ve gerekse üçüncü kişilerde bulunan mal, hak ve alacaklarından borcuna yetecek miktarı bildirmeyen') beyanların 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunu oluşturmayacağı–
İhtiyati haciz aşamasında haciz konan ve bundan dolayı alacaklı tarafından bilindiği anlaşılan malların daha sonra "mal beyanı dilekçesi"nde gösterilmemesinin, İİK 338'e göre suç teşkil etmeyeceği–
Mal beyanı sırasında beyan edilen malların değerinin, borcu karşılamaktan uzak olmaları halinde, "gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçunun oluşmuş olmayacağı–
Sanığın "mal beyanı" dilekçesinde bildirdiği mallarının (eşyalarının) bulunup bulunmadığı kesin olarak saptanmadan, eksik soruşturma ile karar verilemeyeceği–
Borçlu-sanığın mal beyanı dilekçesinde bildirmediği ve haciz sırasında tesbit edilen taşınır mallarının değerinin borcu karşılayacak düzeyde olmaması halinde, 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunun oluşmayacağı–
Borçlu-sanığın "tüzel kişi" olması halinde, davanın İİK. 345 uyarınca, sanık olarak tüzel kişiyi temsile yetkili gerçek kişi ya da kişilerin gösterilerek, bu kişilere karşı açılması gerekeceği, böyle yapılmayıp "tüzel kişi yetkilileri" ya da "tüzel kişilik" hakkında şikayette bulunamayacağı, aksi takdirde mahkemece "davanın reddine" şeklinde karar verilmesi gerekeceği–