Boşanma davasında kadına ait dükkanların olduğu ve aylık gelirinin tespiti ve bu gelirin kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı belirlenmeden kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davacının, dava dilekçesinde yer almayan, ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürülen yoksulluk nafakası ve feragat edilen maddi-manevi tazminat istekleri, talep sonucunun genişletilmesi niteliğinde olup; aynı oturumda hazır bulunan davalı, bu isteğe muvafakat etmediğini ifade ettiğinden ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası talebi bu davada artık incelenemeyeceği-
Yoksulluk nafakası takdir edilirken nafaka alacak tarafın boşanmaya neden olan olaylarda daha az kusurlu olması gerekeceği-
Boşanma davasında davacı kadının düzenli gelir sağladığı işinden kendi isteği ile ayrıldığı bu durumda davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Boşanma davasında yoksulluk nafakasının takdirinde davacı kadının çalıştığı az da olsa geliri bulunduğuna göre bunun TMK. madde 4 çerçevesinde takdir edilip uygun miktarda nafaka verileceği-
Boşanma davasında davalı kadının bir adet evinin ve 800 tl maluliyet maaşının bulunduğu bunlarla birlikte idare tarafından davalı kadına 2009 yılında 568.777,30 TL. ve 2010 yılında 37.840,63 TL. tazminat ödendiği anlaşıldığından kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceğinin sabit olacağı ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Sırf boşanmayı sağlayabilmek için bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunmasının da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı-
Davalı-davacı kadının ziynet eşyası alacağına yönelik talebi kısmen kabul edildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davacı-davalı koca lehine reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Toplanan delillerden; davacı kocanın Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmış, akıl hastasının davranışları iradi olmadığından fiil ehliyeti ve bu kapsamda kusur sorumluluğu mevcut olmayıp, davacı kocaya kusur yüklenemeyeceğinden, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı eşine sürekli hakaret eden davalı kadının tam kusurlu olduğu ve tam kusurlu eş yararına maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının verilmesinin mümkün olmadığı-
Davacı-karşı davalı (kadın)'ın, dersane işleten bir limited şirketin % 99 hisseli ortağı olduğu, adına kayıtlı mesken niteliğinde iki taşınmazının ve asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşıldığından gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı (kadın)'ın boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin kabul edilemeyeceği-