Davacı kadının kendi beyanına göre 2009 yılından bu yana çalıştığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin olduğu, tarafların gelirlerinin birbirine yakın bulunduğu, bu sebeple Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceği-
Boşanma davasında bir eş lehine hükmedilecek yoksulluk nafakasının,eşin çalıştığı iş yerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulup tespit edilmesi ve iş yerinden kendi isteğiyle mi, yoksa işverenin iş akdini tek taraflı olarak feshetmesi sonucu mu ayrıldığının iş yerinden araştırılması ve hasıl olacak sonucuna göre, yoksulluk nafakası takdirinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği-
Yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı yoksulluk nafakası konusunda iddiasını (talep sonucunu) süresinden sonra genişletmiş olup; davalının bu konuda açık muvafakati olmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir "ıslah" işleminin de mevcut olmadığı, o halde; davacının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak usulüne uygun olarak yapılmış bir talep bulunmadığından," karar verilmesine yer olmadığı kararı" verilmesinin gerekeceği-
Davacı-davalı kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunması, boşanmakla yoksulluğa düşmemesi ve Türk Medeni Kanununun 175. madde koşulları oluşmaması nedeniyle, davacı- davalı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekeceği-
Davacının, geçmiş bir yıl için nafaka isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası (TMK.md.175) talebi bulunmadığı gibi, talep ettiği tedbir nafakasının boşanmadan sonra devam etmesi yönünde veya yoksulluk nafakası talebi anlamına gelebilecek başka bir beyanı da mevcut olmadığından, yoksulluk nafakası taktir edilmemesi gerekeceği-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilmesi için öncelikle bu konuda bir talebin bulunması gerekeceği; talebin yazılı şekilde ve hatta sözlü olarak da yapılabileceği; ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesinin zorunlu olduğu-