Kadının açtığı boşanma davasında, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kocanın açtığı boşanma davasında ise yoksulluk nafakasının şartlarının oluşmadığına karar verildiği, bu durum aynı taraflar arasında yoksulluk nafakasıyla ilgili birbirine aykırı iki ayrı hüküm tesisi anlamına geleceğinden, kadının açtığı davada yoksulluk nafakası ile ilgili karar verildiğinden, kocanın açtığı davada bu hususta ayrıca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Bir tarafın ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle verilen boşanma kararı sonrası,boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu bulunmadığının anlaşılması üzerine ve bu şahsın boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabit ise, yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekeceği -
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri göz önüne alınarak, uygun miktarda tazminat takdiri gerekeceği-
Toplanan delillerden davacı kadının emekli olup,emekli maaşının bulunduğu ve ayrıca oturduğu evin kendisine ait olup,kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği sabit olduğu takdirde yoksulluk nafakası talep edemeyeceği-
Davalı-davacı kadının çalıştığı, asgari yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli ve düzenli gelirinin bulunduğu, tarafların gelirlerinin birbirlerine yakın ve denk olduğu ve Türk Medeni Kanununun 175. maddesindeki koşullar oluşmadığı belirlendiğinde , yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Toplanan delillerden ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davacı kadının çalıştığı, asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu ve tarafların gelirlerinin birbirlerine denk bulunduğu görülmekle, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığı takdirde, Türk Medeni Kanunun 175. maddesi koşulları oluşmayacağından bahisle, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerekeceği-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği ve nafaka yükümlüsünün kusuru aranmayacağı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, nafakanın niteliğine,günün ekonomik koşullarına göre Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de göz önüne alınarak, uygun miktarda nafaka takdiri gerekeceği-
Eşit kusurlu olan taraflar arasındaki davada, davalı kadının ev hanımı olduğu, işi ve geliri bulunmadığının anlaşıldığı durumda, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluştuğundan, davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası verilmesi gerekeceği-