Her ne kadar davalı kadının 700 TL aylık ücretle bir işyerinde çalıştığı ve aldığı bu ücretin onu yoksulluktan kurtaracağı iddia edilmişse de; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmaması, davacının oto yedek parçacılığı yapıp maddi durumu itibarıyla davalıya nazaran çok daha iyi bir durumda bulunması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-
Davalının aldığı nafaka miktarı ile SSK’lı işten aldığı ücret miktarı toplamının, onu, yoksulluktan kurtarmayacağı ve dava tarihi itibariyle davalının işsiz olduğu gözetilmeden mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmayacağı-
Yalnızca asgari ücretin varlığının yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edildiğinden, her iki tarafın dava tarihindeki ekonomik sosyal durumlarının ilgili yerlerden resmi şekilde araştırılması gerekeceği-
Davacı annenin yanında kalan müşterek çocuk için başkaca bir koşul aranmadan davalı babanın katkıda bulunması gerektiği gözetilerek müşterek çocuk lehine tedbir nafakası verilmesi gerekeceği-
Davalı-k.davacı kocanın eşini başka bir kadınla aldattığı sabit olup evlilik birliğinin bu nedenle sona erdiği, davacı-k.davalı kadına boşanmaya neden olan olaylar sebebiyle kusur izafe edilemeyeceği, o halde dosyadaki belgelerden ekonomik durumunun çok iyi olduğu anlaşılan koca aleyhine verilen manevi tazminat miktarının ve davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının yerinde olduğu-
Davalının ekonomik ve sosyal durumunda boşanmadan önceki koşullara göre olumlu yönde değişiklik olup, maaşı arttığından ve davacı kadının asgari ücret seviyesinde gelire sahip olmasının ona yoksulluk nafakası bağlanmasına engel kabul edilmediğinden, mahkemece, boşanma kararı ile kurulan dengenin korunması; nafaka miktarının uygun bir miktarda artırılması, nafakanın kaldırılmasına ilişkin karşı davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; yoksulluk nafakasının bir miktar indirilmesi gerekirken tamamen reddedilmiş olması (kaldırma talebinin reddedilmesi) doğru görülmemiş ise de bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceği-
Davalının aldığı nafaka miktarı ile çalışarak elde ettiği asgari ücret miktarı toplamının, onu, yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığının kabul edilmesi gerekeceği, mahkemece; öncelikle tarafların gelir durumlarının tam olarak saptanması gerekeceği, müşterek çocuğa davalının (annenin) baktığı da gözetilerek davalının yoksulluk durumunun değerlendirilmesi gerekeceği-
Davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen birlikte yaşadığı anlaşıldığından, bu durumda yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğundan söz edilemeyeceği-
Asgari ücretle çalışılması yoksulluğu ortadan kaldıran bir durum değildir; ancak, nafaka miktarının tayininde bir etken olarak dikkate alınmasının gerekeceği-