Davacı-davalı kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu anlaşılması durumunda, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiş olduğundan, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği–
Boşanmaya neden olan olaylarda «eşit kusurlu» olan -ve boşanma ile birlikte yoksulluğa düşen- eş lehine de yoksulluk nafakasına hükmedilebileceği–
Tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası takdir edilemeyeceği–
Asgari ücretle özel bir işletmede çalışmakta olduğu belirlenen davalı eşin aldığı maaş kendisini yoksulluktan kurtarır mı ve bu durumda davalı eşe yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir mi?–
Davacının sahip olduğu malların (dairelerin, tarlanın, arsanın ve aracın) değerlerinin ve gelirlerinin araştırılarak, bu değer ve gelirlerin, davacıyı yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği–
Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik kararlarında, asgari ücretle çalışılmasının yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği- Davacının boşanmakla yoksulluğa düştüğü davalı kocanın da gelir durumu ve taşınmaz miktarına göre nafaka ödeyebilecek durumda olduğu anlaşıldığından yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekeceği-
Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ileri sürülen yoksulluk nafakası talebinin ayrı bir dava konusu olup, ayrıca başvurma ve peşin nisbi harca tâbi olacağı–