Toplanan delillerden davacı kadının emekli öğretmen olduğunun, düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğunun anlaşıldığı, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşullarının bu sebeple oluşmadığı nazara alınmadan kadına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı-
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı-
Davacının "Başkaca dinleteceği tanığı olmadığını" beyan ettiği halde, sonraki oturumda başka tanık bulundurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin varlığı ispatlanamadığından, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekeceği- Davalının kabul ettikleri dışındaki ziynetlerin varlığı ve bunların davalı tarafından davacının elinden alındığı kanıtlanamadığından davalının, varlığını ve bozdurduğunu kabul ettiği ziynetlerle ilgili hüküm kurulması gerektiği-
Kadının maddi tazminata faiz yürütülmesi ve yoksulluk nafakası istemleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının başka bir erkekle otel odasında 2-3 saat birlikte kaldığı, bu suretle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacının da davalıya hakaret ettiği, aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmakla boşanmaya sebep olan olaylarda davalının daha ağır kusurlu olduğu, bu nedenle davalı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın az olduğu-
Davacı-karşılık davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın az olduğu- Davalı kadının açık bir yoksulluk nafakası isteği bulunmadığı halde lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacı-karşılık davalının maddi ve manevi tazminat için faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu-
Hüküm altına alınan manevi tazminat için hükmün kesinleştiği tarih yerine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- Sürekli ve düzenli geliri bulunan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyecek olan davacı-davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakası kararının isabetsiz oluğu-
Davacı kadının "hiçbir tazminat ve nafaka gibi talebim yoktur" şeklindeki beyanının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat niteliğinde olduğu-
Boşanmaya sebep olan olaylarda karşı taraftan daha ağır kusurlu olmayan, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayıp boşanmayla yoksulluğa düşeceği sabit olan davacı yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği-